“Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali” İmar Planları’na İtiraz Edildi..

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 15.10.2014 tarih ve 16449 sayılı Olur’u ile onaylanan, İzmir İli, Karaburun İlçesi, Aşağıovacık, Başovacık, Yellicebelendağı, Yenicepınar, Mordoğan sınırları içinde yer alan  “Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali” ne ilişkin hazırlanan, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ve açıklama raporları, İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından askıya çıkarılmış ve ilan edilmiştir. 9.1.2015 ve 7.2.2015 tarihleri arasında Kurumun internet sayfasında ve Müdürlüğün 2. Kat ilan panosunda askıya çıkarılmış olan planlar, Karaburun Kent Konseyi tarafından da internet sayfasından incelenmiştir.

Karaburun Kent Konseyi, yaklaşık olarak 15 yıldır Karaburun Yarımadası’nın doğal-kültürel değerlerinin korunması ve yerel gelişmenin sağlanması açısından, gönüllülükle çalışan kişilerden oluşan bir platformdur. Kent Konseyi başlangıçta;  “Karaburun Sivil İnisiyatif Grubu”, daha sonra “Karaburun Yerel Gündem 21 Platformu” ve ilgili Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra da “Karaburun Kent Konseyi” olarak çalışmalarını yürütmektedir.

Karaburun Kent Konseyi; Karaburun Belediyesi, 2014 yılına dek Mordoğan Belediyesi, Karaburun Kaymakamlığı, İzmir Kalkınma Ajansı, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Yaşar Üniversitesi  ile, Merkezi Yönetimin ilgili diğer kurumları ile ve başka sivil toplum kuruluşları ile çok yoğun çalışmalar yapmakta ve ortak projeler hayata geçirmektedir.

Askıya çıkarılmış olan Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali’ne ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ve açıklama raporlarına, Karaburun Kent Konseyi’nin  iki temel itirazı vardır.  Bu iki temel itirazın kökenini ise Karaburun Yarımadası’nın sahip olduğu çok özel ve nitelikli doğal ve kültürel değerler oluşturmaktadır.

Doğu Akdeniz Havzasının en temiz bölümü olarak tanımlanan Karaburun Yarımadası, özel ekosisteminde barındırdığı 204’ten fazla kuş türü, 400’e yakın bitki türü ve denizel varlıklarıyla çok zengin bir biyoçeşitliliğe sahiptir. Bu zenginli, aralarında akdeniz foku, ada martısı, ada doğanı, yılan kartalı, küçük kerkenez, karakulak, su samuru gibi uluslararası ölçekte koruma altına alınmış hayvan türlerini de içermektedir. Yarımadanın zengin florasında, 15’i endemik, 4’ü nadir/azalan, 5’i CITES kapsamında uluslararası düzeyde  korunması gereken tür tespit edilmiştir.

Coğrafi yapısı nedeniyle, pek çok kıyı yerleşiminin maruz kaldığı yoğun yerleşim ve insan müdahalesinden daha az etkilenmiş, zengin ekosistemi, doğası, sosyo-kültürel yaşamı, özgün ürünleri ve  temiz tarım uygulamalarıyla kırsal yaşamı korunabilmiş nadir bölgelerden biri olan Karaburun Yarımadası, bu özellikleriyle  dünyada talebin giderek arttığı doğayla barışık  turizm modelleri için çok önemli bir potansiyele sahiptir. Tüm bu doğal, sosyo-kültürel varlıklarıyla ve sahip olduğu kalkınma potansiyeliyle Karaburun Yarımadası bütüncül bir yaklaşımla korunması gereken ülke değeri ve dünya mirasıdır. Bu mirasın korunması yalnız Karaburun’luları değil, ülkemizin ve dünyanın sorumluluğu altındadır.

Ancak,  Karaburun Yarımadası, bölge için aşırı yoğunluk ve yaygınlıkta olan  Rüzgar Enerji Santrallerinin  ağır baskısı altındadır.

415 km² yüzölçümüme sahip olan Karaburun Yarımadası’nda, 81 rüzgar türbininin kurulumu tamamlanmış olup,  çeşitli izin aşamalarında olan projeler ve kapasite artışlarıyla ulaşılması beklenen türbin sayısı bunun  2 katıdır. Bu projelerin tamamının kaplaması öngörülen alan ise Yarımada yüzölçümünün 2/3’ünü aşmıştır. Bölgede bu yoğun ve yaygın RES inşası,  türbinlerin kapladığı alanların yanı sıra, enterkonnekte sisteme bağlantıları, yan yollar, türbinlerin trafo merkezine bağlanması için kurulan yer altı şebeke tesisleri, türbinler arası açılan yollar, geçici inşaat alanları gibi unsurlar da eklendiğinde doğal yaşamı yok etmektedir. Bu durum ayrıca,  dağlık, engebeli coğrafi yapısı nedeniyle tarım ve mera alanlarının kısıtlı olduğu bölgede yöre halkının iki temel geçim kaynağı olan keçi yetiştiriciliği ve zeytinciliğe büyük zarar vermekte ve  yöre halkının  varlığını sürdürmesini ciddi boyutta  tehdit etmekte, temiz tarım uygulamaları ve alternatif turizm potansiyeliyle birlikte, Yarımadanın kırsal kalkınma potansiyelini de baltalamaktadır.

Lodos A.Ş.’ye ait Karaburun RES Projesinin kurulu 50 türbinin çevrelediği Yayla Köy’ü örneğinden hareketle, mevcut yatırımların doğaya ve sosyal yaşama verdiği zararlar ilgili Bakanlıklara/Kurullara iletilmiştir. Kadim kültürünü sürdüren 450 yıllık Yayla Köyü  halkı “10.000 kara keçimizle bize göçecek yer gösterin” demektedir. Bölgedeki RES’lerden etkilenen Parlak, Salman, Hasseki, Tepeboz ve  Bozköy köylerinin halkı da benzer sıkıntıları paylaşmaktadır. Bu yaşamsal sorunlar  imar izinlerinin verilmesiyle tüm Yarımadaya yayılacaktır.

Karaburun Yarımadası yaşayanları, sahip oldukları doğal ve kültürel mirasın korunması konusunda ortak bir bilince ve kararlığa sahiptir. Bu kapsamda,  Yarımada’da zengin ve nadir biyoçeşitliliği ve sosyal yaşamı tehdit eden yatırımların durdurulması  ve Yarımada’nın kırsal kalkınmanın sağlandığı korunma alanı ilan edilmesi için  yoğun bir çaba içindedir.

Bu çerçevede, Karaburun Kent Konseyi tarafından, Yarımada üzerine araştırmaları olan  değişik disiplinlerden bilim insanlarının katılımıyla ve araştırmalarından yararlanarak hazırlanan  “Karaburun Yarımadası Biyosfer Rezerv Alanı Ön Değerlendirme Raporu”, Belediye Meclisi kararı (05.04.2013) olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderilmiş ve  Yarımada’nın  bütünsel bir yaklaşımla korunması talep edilmiştir.

T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü “Karaburun Yarımadası Özel Çevre Koruma Bölgesi İnceleme ve İlan Gerekçe Raporu”nda, Yarımada  , “…ekosistem ile biyolojik çeşitliliğin korunmasını ekonomik kalkınma ve kültürel değerlerin devamlılığıyla ve gelecek nesillere aktarılabilmesi açısından mutlaka Özel Çevre Koruma Alanı olarak ilan edilmesi gereken ulusal ve uluslararası açıdan önemli bir yarımada…” olarak tanımlanmış ve Karaburun Yarımadası’nın, tüm karasal alanı ve çok önemli bir deniz alanının  ÖÇKA ilan edilmesi teklif edilmiştir. Teklife, T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı dışında, ilgili tüm Bakanlık/kurumlar olumlu görüş vermiştir.

Söz konusu raporun “Tehditler ve Riskler” bölümünde, Rüzgar Enerji Santrallerine de yer verilerek “… sınırlı tarım alanlarına/sınrlı mera ve otlaklara dolayısıyla hayvancılığa endemik bitkiler, nadir bitkiler, tıbbi amaçlı bitkiler bakımından zengin bitki örtüsüne zarar vermektedir. Türbinlerin kanatları emniyet ışıkları ve yüksek gerilim hatları ada martısı, yılan kartalı, küçük kerkenez, ada doğanı gibi ulusal/uluslararası ölçekte koruma altında olan türleri de kapsayan kuş popülasyonu için yaşamsal risk oluşturmaktadır. Tüm bu gelişmeler yöre halkının sürdürmesini ciddi tehdit altına almaktadır. Buna bağlı olarak sosyolojik ve psikolojik açıdan yaşananlar önemli riskler arasında sayılmalıdır.”  denmektedir.

Yukarıda kısaca özetlenen Karaburun Yarımadası’nın sahip olduğu ve korunması gereken doğal ve kültürel değerlere karşın; Yarımada’da kesintisiz ve özensiz olarak sürdürülmekte olan RES projelerinden birisi olan Mordoğan Rüzgar Enerji Santraline ilişkin imar planlarına yönelik olarak itirazlarımızın iki temel noktada olduğu yukarıda belirtilmişti. Bu iki nokta aşağıda ayrıntılandırılacaktır.

1. Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali İmar Planları, Karaburun Yarımadası’nda yer alan mevcut diğer rüzgar enerji santrallerinin ve kurulması öngörülen rüzgar enerji santrallerinin bütüncül olarak, Yarımada’nın doğal, kültürel, sosyal ve ekonomik yaşamına etkileri analiz edilmeden hazırlanmıştır.

Planlama, konu aldığı coğrafyanın ve yerleşmelerin;  sosyal, ekonomik, kültürel ve doğal yapılarını analiz ederek, bu ilişkiler bütünlüğü içinde ve öncelikle yerel değerleri korumak ve geliştirmek ve yerel gelişimi sağlamak amacıyla gerçekleştirilen eylemler bütünüdür. Bu bağlamda, planlanan alan; yalnızca planlama sınırı içindeki alana odaklanarak ve çevresinden soyutlanarak ele alınamaz. Söz konusu Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Açıklama Raporları incelendiğinde, şu anda Karaburun Yarımadası’nın sahip olduğu değerlere, planda kurulması öngörülen rüzgar türbinlerinin bulunduğu alanın ve yakınındaki yerleşmelerin niteliklerine, bu Yarımada’nın sahip olduğu gelecek vizyonuna, mevcut türbinlere ve gelecekte kurulması öngörülen diğer rüzgar enerji santrallerinin ve bu projeyle kurulmak istenen türbinlerin bu vizyona ve sahip olunan değerlere olası etkilerine dair hiç bir bilgi olmadığı görülmektedir.

Özetle, 9.3 hektar (93937 m2 )alanı kapsayan ve bu alanda 13,8 MW kurulu güce sahip, 5  adet türbin, şalt sahası, idari tesis, trafo, ana ve bağlantı yolları yapılmasını öngören Nazım İmar Planı (Nazım İmar Planı Açıklama Raporu sf.13), yalnızca bu sınırlar içinde analizler yaparak, çevresinden bağımsız bir biçimde plan kararları getirmemelidir. Karaburun Yarımadası’nda mevcut rüzgar enerji santrallerinin, bu planla öngörülenlerin ve bundan sonra öngörüleceklerin, hepsinin birden Yarımada’ya olan/olacak olumsuz etkisinin bu bütünlük içinde değerlendirilmesi gerekliliği çok açık olarak yine bu Planın Raporunda ifade edilmiştir. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün, bundan 6 yıl önce yazmış olduğu yazıda bu gereklilik çok açık bir biçimde ifade edilmiştir ve Plan Açıklama Raporunda yer almaktadır. Açıklama Raporundaki ifade aşağıda aynen verilmiştir.

(Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü İzmir 1 Numaralı K.T.V Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü) 08.05.2009 tarih ve 1472 sayılı yazısına göre; İzmir İli, Karaburun İlçesi, Mordoğan Beldesi’nde 170 ha Orman alanı ve bir kısmı İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 07.05.1992 gün ve 3683 sayılı kararıyla belirlenen 1.Derece Doğal Sit Alanında bulunan sahada Rüzgar Enerji Santrali kurulmak amacıyla tahsis isteminin uygun olduğu belirtilmiştir. (s.16)

Ayrıca farklı kurumlarca mevzi olarak bir çok RES onayı yapıldığı, birbirinden kopuk olan bu RES’lerin bütünleştirildiğinde bölgesel olarak etkileşim alanlarının oldukça geniş olduğu; gelişen süreçte yerel halk ve kamuoyunun tepkilerine yol açan bu uygulamaların, projeden etkilenmesi muhtemel yerleşim alanları, flora ve fauna , jeolojik ve hidrojeolojik özellikler, doğal afet durumu, toprak, su, hava , atmosferik koşullar, iklimsel faktörler gibi çevre koşuları ile arazi kullanım durumu, mülkiyet, mimari ve arkeolojik değerler dikkate alınmak ve bölge bütününde analiz edilmek suretiyle bütünleşik olarak ele alınması gerektiği belirtilmiştir. (s.17)

Bundan altı yıl önce, bu çok önemli konuya böylesine dikkat çekilmişken, bugün hala parça parça ve birbirinden kopuk, bütünleşik etkilerini hiç kimsenin sorgulamadığı, yerel halka ve yerel yönetimlere rağmen, imar planları onaylanabilmektedir. Bu ise planlamanın bütüncül yapısına ve kavrayışına ve temel ilkelerine aykırıdır.

Askıya çıkarılmış olan Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı, öylesine bu bütüncül ele alıştan uzaktır ki, her iki Planın Açıklama Raporu, kelimesi kelimesine aynıdır. Nazım planların ve uygulama imar planlarının ve raporlarının; içerikleri, analizleri, plan kararları, çizim dilleri birbirinden farklıdır ve bu farklılık, 3194 sayılı İmar Kanunu’nda açıklıkla tanımlanmıştır. Bu bağlamda; 1/5000 ölçekli Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali Nazım İmar Planı Açıklama Raporu ile, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Açıklama Raporu’nun birebir aynı olması, İmar Yasası ve planlama ilke ve esaslarına aykırıdır.

2. Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali İmar Planları, planlama sürecinin çok önemli bileşeni olan “yerel halkın katılımı ve taleplerine” duyarsız olarak hazırlanmıştır.

Planlama süreci, yerinde ve yerel halkın ve yerel sivil toplum örgütlerinin, diğer yerel kurumsal aktörlerin katılımıyla hayata geçirilmesi gereken bir süreçtir. Planlama sürecinin kuramsal arka planında da, dünya pratiklerinde de ve Ülkemiz planlama pratiğini yönlendiren İmar Mevzuatında da, bu katılım süreçlerinin gerekliliği açıklıkla yer almaktadır.

Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali İmar Planlarının kapsadığı alan, İzmir İli ve Karaburun İlçesi  sınırları içinde yer almaktadır. Karaburun Yarımadası’nın da içinde yer aldığı “İzmir-Çeşme-Karaburun Yarımadası Ulusal Fikir Yarışması” bundan altı yıl önce İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenmiştir. Bu yarışmaya çok önem veren Büyükşehir Belediyesi, Yarışmada birincilik ödülü alan ve diğer derece alan projelerin ana fikri olan; Yarımada’nın doğal değerlerinin, kültürel zenginliğinin korunması,  organik tarımsal üretimin geliştirilmesi, agro-eko turizmin geliştirilmesi,  kırsal yaşamın ve üretimin korunması ve geliştirilmesi fikirlerini benimsemiş ve bu doğrultuda stratejiler geliştirmiştir.

İzmir Kalkınma Ajansı’nın finanse ettiği, İzmir’in üç üniversitesinden öğretim elemanlarının katılımıyla, 2014 yılında Yarımada Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi” , çalışması yerel aktörlerin katılımıyla da gerçekleştirilmiş ve kitap halinde yayınlanmıştır. Bu Raporda, Karaburun Yarımadası’nın doğal ve kültürel değerlerinin korunması, kırsal yaşamın ve üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması, agro-eko turizmin çeşitlendirilmesi gerekliliği konusunda yerel toplumsal uzlaşı sağlanmıştır.

Bu çalışmada, Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası’ndaki rüzgar türbinleri, koruma alanları ve yerleşim alanları analiz edilmiş ve olası çatışma alanları belirlenmiştir. Mevcut türbinlerin olası olumsuz etkilerinin irdelenmesi gerekliliği ifade edilmiştir.

2014 yılında, Enda Holding Yayla Köy RES AŞ’nin “Karaburun, Bozköy, Değirmentepe, Kargılıktepeleri ve Yayla Köy üzerinde türbin, şalt sahası, sosyal ve idari tesisler, trafo, ana ve bağlantı yollarından oluşan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı” talebi İzmir İl Genel Meclisi’nin 07 Mart 2014 Cuma günü yapılan toplantısında,  oy çokluğuyla  red edilmiştir.(Karar No: 2014/66).  Red kararına esas olan Hukuk Komisyonu Raporunda “…Yapılan inceleme ve tetkikler ile evvelce Komisyonlarda görüşülüp İl Genel Meclisimizin 04.10.2013 tarih ve 301 numaralı kararlarında; mevcut RES’lerin bile çevreye (ezcümle fauna, flora ve turizme) büyük ölçüde zarar verdiği belirtilmiştir. Mevcut RES’lere ilave olarak yapılacak olanların, Yarımadada ileride telafisi mümkün olmayacak zararlara sebep olması söz konusu olacaktır… Doğaya, kaldırma kapasitesinin üstünde yüklenmek, temiz bile olsa doğaya olan maliyetini hesaplamak gerekir ki, gerek bilim insanlarının söylemleri, gerek Karaburun halkının kül halinde karşı çıkışı ve tarafımıza ekte sunulan itiraz imzaları karşısında olumlu düşünmek açıkça Karaburun’a, çevreye, tarıma, hayvancılığa ve turizme zarar vermek anlamına gelebilecektir.” ifadelerine yer verilmiştir.

Konu, İzmir İl Genel Meclisi’nin  24 Mart 2014 tarihinde yapılan olağanüstü toplantısı gündeminde yeniden görüşülmek üzere yer almıştır. Karaburun Yarımadası yaşayanlarının köyleriyle, muhtarlarıyla, Kent Konseyi ile Yarımadasını korumak için bu tahripkar yatırımlara izin verilmemesi talebiyle  hazır  bulunduğu Meclis toplantısında Enda Holdinge’e ait Yayla Köy RES Projesi’ne ilişkin talep  İl Genel Meclisinde  bir kez daha  oy çokluğu ile red edilmiştir.

“Mordoğan RES Projesi” imar planıyla ilgili  talebin ise, Karaburun Belediye Meclisi’nin 07 Mart 2014 Cuma günü yapılan toplantısında, Karaburun Yarımadası Özel Çevre Koruma Alanı İlanı süreci de dikkate alınarak, kararın ertelenmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.

T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nde yürütülmekte olan  Karaburun Yarımadası’nın ulusal mevzuatla korumaya alınmasını öngören  “Karaburun Yarımadası Özel Çevre Koruma Alanı İlanı”   çalışmaları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının olumsuz görüşü ve  ilgili diğer tüm kurumların  olumlu görüşlerinin alınmasıyla tamamlanmış olup, Bakanlar Kurul’u onayına  sunulma aşamasındadır.

Yaban hayatı ve yaşam alanlarımız tümüyle yok edilmeden,  Yarımadadaki tahripkar yatırımların durdurularak, “Karaburun Yarımadası ÖÇKA İlanı Gerekçe Raporu”nu ivedilikle onaylaması talebi 2500 Karaburun’lunun ıslak  imzasıyla 12 Şubat 2014 tarihinde Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı, Orman ve Su İşleri Bakanı’na iletilmiştir. Change.org’da başlatılan imza kampanyası ise ulaşılan 25.215 imzalık destekle muhtaplarına iletilmiştir.

17-18 Ağustos 2013 tarihlerinde, Yerel Yönetimler, muhtarlıklar, Kent Konseyi  ve yerel STK’ların ortak girişimiyle  düzenlenen “Karaburun’a İyi Bak Buluşması” tüm Türkiye’den çevre kuruluşlarının ve doğa dostlarının ve çok geniş yelpazede basın yayın kuruluşlarının  katılımı ile gerçekleşmiştir.

50 türbini kurularak işletmeye alınmış olan Lodos A.Ş. “Karaburun RES” projesi ile ilgili olarak korunması öngörülen Yarımada yüzölçümünün %61’ine karşılık gelen,  252 km2 alanda ve 166 türbin için verilmiş   05/05/2005 tarihli ÇED Gerekli Değildir Kararının ve 18.08.2011 tarihli “üretim lisansı”nın iptali için hukuki süreç başlatılmıştır. Davacılar, türbinlerle çevrelenen Yayla Köy sakinleri, Karaburun Yarımadası 13 köy ve mahalle muhtarlarının üyesi olduğu Karaburun Çevre Kültür ve Turizm Birliği ile Karaburun Kent Konseyi temsilcilerinden oluşmuştur.

Yerel halkın bu denli karşı olduğu bir yatırımı konu alan bir planlama çalışmasının, yerelde bu olanlardan habersiz, ilgisiz gerçekleştirilmesi ise planlama ilkelerine aykırıdır. Yukarıda özetlenen süreçlerin hiçbirisi, Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve Plan Açıklama Raporu’nda ve 1/1000 ölçekli Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali Uygulama İmar Planı ve Plan Açıklama Raporunda yer almamaktadır. Yerel halk ve kurumlarıyla bu denli ilişkisiz olarak hazırlanmış olan bu imar planları, planlama ilke ve esaslarına aykırıdır.

Bu sebeple Mordoğan Rüzgar Enerji Santrali’nin  1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı kararlarının iptaline karar verilmesi hususunda gereğini saygılarımızla arz ederiz.

KARABURUN KENT KONSEYİ

Dağıtım:

Gereği İçin;

T.C ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI (MEKANSAL PLANLAMA GENEL MD)

T.C İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü

Bilgi İçin;

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı (İmar Şehircilik Daire Başkanlığı)

Karaburun Belediyesi

Karaburun Kaymakamlığı

Resim1

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir