Küçükbahçe Köyü, Balık Çiftliğine Bir Kez Daha Dur Dedi!..

2 - Kopya

3 - Kopya

4 - Kopya

Egemarin (A.Erhan BİR) Firması’nın İzmir İli, Karaburun İlçesi Küçükbahçe Köyü Mevkii’nde 5 Numaralı Potansiyel Alanda 2.500 ton/yıl kapasiteli ve 117.600 m² deniz alanını kapsayacak Çipura Levrek Yetiştiriciliği Tesisi Projesi ile ilgili yaptığı ÇED başvurusu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uygun bulunmuştu. Bu çerçevede, prosedür gereği sözde “Halkın Katılımı” Toplantısı 25/04/2013 Perşembe Günü Saat 12:00’de Küçükbahçe Köy Kahvesinde halkın yoğun protestosu nedeniyle gerçekleşmemiştir.

Karaburun Yarımadası halkı Yarımada’da Balık Çiftliklerine karşı çıkmaktadır çünkü; – Antibiyotik ve parazit ilaçları, yem ve balık artıkları, mazot, sintine suyu gibi atıkları, kıyılarda konumlanan destek birimleriyle, Karaburun Yarımadası’nın nadir ekosistemi ile kıyı ve deniz içi flora ve faunası tahrip edilmektedir.
– Yarımada kıyıları, dünyanın en nadir memelileri arasında yer alan ve Türkiye’nin de imzacısı olduğu uluslararası sözleşmeler ( Bern ve Barcelona) kapsamında koruma altında olan Akdeniz Foku’nun (Monachus monachus) kalan son üreme ve yaşam alanlarındandır. Bu alanları içine alan balık çiftlikleri koruma sorumluluğu/yükümlülüğünde olduğumuz Akdeniz Fokları için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
– Karaburun denizleri, Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi kapsamında “Tehlikeye Düşmüş veya Tehdit Altındaki Türler Listesi” inde yer alan, Akdeniz’in oksijen stoklarını sağlayan deniz çayırları (Posidonia oceanica) bakımından zengindir. Oluşan kirlilik nedeniyle, deniz çayırları ve içinde barınan türler, aşırı kirlilik ve oksijensiz kalan ortam nedeniyle ciddi zarar görmekte ve yok olmaktadır.
– Yarımada’nın güzelim koylarını kapatan balık çiftlikleri, geniş alanlar kaplayan balık kafesleri ve yarattığı kirlilikle sürdürülebilir balıkçılık yöntemleri olan kıyı ve dalyan balıkçılığını da baltalamaktadır.
– Mavi bayraklı plajlara ve bakir koylara sahip olan Karaburun Yarımadası’nda denizi ve kıyıları hızla kirleten balık çiftlikleri, görsel kirlilikle birlikte, ekosistemle uyumlu turizm proje ve uygulamaları ve tarımsal faaliyetlere zarar vermektedir. – Balık çiftlikleri, kurulmalarının yasayla yasaklanmış olduğu “hassas alan niteliğindeki kapalı koy ve körfez alanları”nı da kapsamaktadır.

Bölgede balık çiftliği gibi doğa ve sosyal yaşam üzerinde geri dönüşsüz yıkıcı etkileri olan ve yöre ekonomisine katkısı olmadığı gibi, yerelin varlığını yok etme riskini de taşıyan yatırımlar ve verilen izinler yanlıştan da öte deniz ve kıyı ekosistemine/yaşama yönelik seri cinayetlere dönüşmüştür.
Tüm bu nedenlerle halk, toplantıya katılmayı reddetmiştir.

İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Egemarin Su Ürünleri San. Tic. A.Ş ve Atılım Çevre Danışmanlık San.Tic.Ltd.Şti (ÇED Raporu Hazırlayan Firma) temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantıda “ Toplantı yerinde hazır bulunan vatandaşlar, projeye karşı olduklarını belirtmişler ve proje hakkında bilgi almayı kabul etmemişlerdir. Bu nedenle proje hakkında sunum yapılamamıştır” denilerek hazırlanan tutanak imza altına alınmıştır.

Karaburun Kent Konseyi’nin organize ettiği protestoya; Karaburun ve Mordoğan Belediye Başkanları, Küçükbahçe, Parlak, Salman Köy Muhtarları, Parlak, Salman ve Küçükbahçe Köy halkı ayrıca, Karaburun Çevre Kültür Turizm Birliği, Karaburun Gündelik Yaşam Bilim ve Kültür Derneği, Yarımada Ortak Yaşam Platformu, Karaburun Sivil İnisiyatif, Karaburun Yerel Fok Komitesi, SS.Karaburun Kalkınma Kooperatifi, Yarımada Sosyal Sorumluk Derneği, Karaburun Kent Konseyi Doğa Koruma Çalışma Grubu ve Kadın Meclisi üyeleri katıldı.

Basının da izlediği protestoda; Karaburun Belediye Başkanı H. Serdar Yasa, Mordoğan Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Karaburun Çevre Kültür Turizm Birliği Başkanı Salman Muhtarı Bülent Gültekin, Karaburun Kent Konseyi Başkanı İpar Buğra Dilli bir konuşma yaptı.

Konuşmalarda;
-Zengin bir doğayı ve insan yaşamını doğrudan etkileyecek bir yatırım hakkında sadece bir saat sürmesi planlanan “halkı bilgilendirme” girişiminin, doğa talanının üstünü örtmek ve gerekli dosya belgelerini tamamlamaktan başka bir anlamı olmadığı açıktır.
-Yapılan bilimsel çalışmalar, Karaburun Yarımadası’nın kıyı, deniz, dağ, orman, sulak alan gibi farklı ekosistemlere sahip olması nedeniyle zengin ve önemli bir biyoçeşitliliğe ev sahipliği yaptığını göstermektedir. Yarımada, “Sıfır Yok Oluş Bölgesi” içinde ve “Başka Yerde Olmayanlar” sınıflandırmasında, içinde nesli tükenmekte olanlar ile ulusal ve küresel ölçekte koruma altına alınanlar ve çeşitli düzeylerde tehdit altında olanların da bulunduğu çok çeşitli flora ve fauna türlerini barındırmaktadır. Bu değerlerin korunması, bizlerin, ülkemizin ve dünyanın sorumluluğudur.
-Bu doğa insanlara geçimini, başta keçi olmak üzere küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, zeytincilik, erken mandalina, enginar, bağcılık, nergis, sümbül, kıyı ve dalyan balıkçılığı, organik tarım ve alternatif turizmden sağlama, doğayla uyum içinde yaşamını sürdürebilme olanaklarını sunmuştur.
-Zaten bu uyum içinde yaşayan Yarımada halkı, kendi varlığı ile doğal yaşamı tehdit eden faaliyetlere ve yatırımlara karşı tüm köyleriyle ortak bir kararlılık sergilemektedir.
-Yarımadamızdaki zengin bitki ve hayvan türlerinin yaşamını, geleneksel tarım ve balıkçılık faaliyetlerini, mera ve otlakları, çok kısıtlı ve bu nedenle çok değerli olan tarım alanlarını, kısacası yaşamımızı tehdit eden talancı, yağmacı ve yereli yok sayan girişimlere karşı doğamızı ve yaşam hakkımızı savunuyoruz.
-Kalıcı çözümün, Karaburun’un bütüncül bir yaklaşımla, ekosistemin ve biyoçeşitliliğin korunmasını, sürdürülebilir kalkınma ve kültürel değerlerin devamlılığıyla birlikte ele alan Biyosfer Rezerv Alanı olarak tanımlanmasından geçtiği görüşündeyiz.
– Bu irade ve karar ulusal ve uluslararası düzeyde her türlü hukuksal haklarımızın da bilincinde olarak, Karaburun Yarımadasındaki yerel aktörlerler tarafından da aktif olarak desteklenmektedir. BAŞKA KARABURUN YOK! denildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir