Kösedere Köyüne 1200 metre, içme suyu deposuna 300 metre mesafede, binlerce yetişmiş zeytin ağacına bitişik (insan sağlığına, yörenin en önemli geçim kaynağı olan zeytinliklere, içinde endemik bitkilerin de bulunduğu doğal zenginliklere bir saldırı olduğu gerekçesiyle) ve 2. derece doğal SİT alanında kurulma çalışmaları devam eden ODTİM İnş.Tur.Mad.Paz.Ltd.Şti’ne ait II A Grubu Mermer işletme izni verilmesine ilişkin 26/10/2011 gün ve 73698 sayılı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı işleminin iptali istemiyle Kösedere Köyünden Emekli Yargıtay İdare Mahkemesi Başkanı Hüseyin Çelikkol tarafından 4. İdare Mahkemesine açılan davada, Mahkeme “Hukuka Aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, 2577 sayılı Kanunun 27. Maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına oy birliği ile karar vermiştir.
Mahkeme Kararında;
Anılan 3213 sayılı yasa hükmü ile, madencilik faaliyetlerinin yapılması ve ruhsatlandırma işlemlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak yeni verilecek ruhsat alanlarına maden işletme yöntemi, faaliyetin yapıldığı bölge, madenin cinsi, yapılacak yatırımın çevresel etkileri, şehirleşme ve benzeri hususlar dikkate alınarak, temdit talepleri dahil ruhsat verilen alanlarda kazanılmış haklar korunmak kaydıyla, ilgili kurumların görüşleri alınarak Bakanlık tarafından kısıtlama getirilebileceği öngörülmüş, 3573 sayılı yasa’da ise zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç hiçbir tesis yapılamayacağı kurala bağlanmıştır.
Anılan hükümler karşısında; İl Tarım Müdürlükleri tarafından zeytinlik sahaların tespit edilerek haritalanması, Bakanlık tarafından da maden işletme izni başvurusu sırasında ilgili kurumlardan görüş alınarak bu alanlara en az 3 kilometre mesafede bulunan tesislere izin verilmemesi gerektiği açık olup, davalı idare tarafından bu yükümlülüğün yerine getirilmediği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu maden işletme sahasının bulunduğu alandaki zeytinlik sahaların tespit edilerek haritalanması ve işletme izni verilecek maden sahasına mesafesinin belirlenerek Yasa’da belirtilen mesafeden yakın olması halinde izin verilmemesi gerekirken, bu yükümlülükler yerine getirilmeden tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan; dava konusu işlemin uygulanması halinde işletmenin faaliyete geçeceği ve çevreye geri dönüşü olmayan tahribat verebileceği açıktır.
Karaburun Kent Konseyi, Kösedere Köyü ile ilgili açılan davaya müdahillik dilekçesi vererek dahil olmuştur.