Karaburun Yarımadası’nın %71’i, ÇED Olumlu kararları ve verilen üretim lisanslarıyla 6 firmanın RES Projelerine tahsis edilmiş durumda. Yarımada’da %13’lük bir alanı kaplayan Bozdağ/Akdağ kütlesi hariç tutulduğunda, Yarımadalılar’a bırakılan yaşam alanı, 415 km² olan ilçe yüzölçümünün %16’sı !
Karaburun yaşayanları, Yarımada’nın zengin ekosistemini, nadir yaban hayatını geri dönüşsüz biçimde tahrip eden, tarım ve mera alanlarına yayılarak, turizm potansiyelini yok ederek halkın kendi topraklarında varlığını tehdit eden bu ölçüsüz RES yatımlarını durdurmak için açılan “Yurttaş Davaları”yla hukuk mücadelesi yürütüyor. Çevre Bakanlığı da büyük bir hızla yeni yıkım kararları alıyor.
I- Çalık Gubu Sarpıncık RES Projesi : Bakanlığın verdiği ÇED Olumlu Kararı İzmir 5. İdare Mahkemesi’nin oybirliğiyle verdiği kararla 22/10/2015’te iptal edildi. Çevre Bakanlığı yargının iptal kararının dumanları tüterken, sadece birkaç hafta içinde, 2009/7 sayılı genelgeye dayanarak Projeye yeniden ÇED Olumlu Kararı verdi.
Mahkeme kararlarıyla iptal edilen ÇED Kararlarının, Mahkeme kararlarını hiçe sayarak, uygulanabilmesi için hazırlanmış olan 2009/7 sayılı genelge, mahkeme iptal gerekçesinin ÇED dosyasındaki bir ya da birkaç bölümle ilgili olması halinde, iptale neden olan bölümlerle ilgili yeni bir çalışma yapılmasına olanak sağlamaktadır.
Oysa, Mahkeme’nin Sarpıncık RES ÇED Olumlu Kararının iptal gerekçesi “ … projenin yer aldığı yarımadanın doğal yapısı, coğrafik konumu, projenin yer aldığı yarımadada bulunan mevcut rüzgar türbinlerinin kümülatif olarak çevre etki değerleri dikkate alındığında, yeni bir projenin daha bu alanda faaliyete geçmesinin özgün bakir alanlar içeren ve oldukça zengin bir biyoçeşitliliği barındıran yarımadada yaşayan canlıların sığınacağı başka bir yaşam alanı bırakmayacağı sonucuna varılmış…” olmasıdır .
Yani Mahkemenin iptal kararı, projenin eksik birkaç teknik bölümüyle değil, projenin tümüyle alakalıdır; kararda, bölgede sadece Sarpıncık RES değil, başka herhangi bir projenin daha faaliyete geçmesinde hukuka uygunluk bulunmamıştır.
II- Karaburun RES Projesi : EPDK’nın bu proje için verdiği üretim lisansı, Mahkemenin oybirliğiyle verdiği kararla 25/05/2015 tarihinde iptal edilmiştir; buna rağmen EPDK, iptal edilen üretim lisansıyla kurulan 50 türbin için 11/06/2015 tarihinde yeni bir üretim lisansı vermiştir. Karaburun Yurttaş Davacılarının bu hukuksuz uygulamaya karşı açtıkları dava devam etmektedir.
Projenin 47 ilave türbinlik kapasite artışı için ise, 22/06/2015’te Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan ÇED süreci yangından mal kaçırırcasına bir hızla tamamlandı ve 05/11/2015’te bu değerli/nadir coğrafyanın yarısından fazlasını tek bir firmaya tahsis eden ÇED Olumlu Kararı verildi. Şu iyi bilinmelidir ki, Yarımada halkının iradesi ile sosyal hayatı ve yaban hayatını yok sayan bu yıkıcı yatırımlar durdurulmadığı taktirde Yarımada, yeni kapasite artışlarıyla bir RES çöplüğüne dönecektir.
ÇED Raporu, yerel paydaşların ÇED sürecinin her aşamasında ilgili kurumlara gönderdiği ayrıntılı itiraz raporları yok sayılmış, hatta İzmir Milletvekilleri Zeynep Altıok ve Tacettin Bayır, Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Karaburun Kent Konseyi ve Yuttaş Davacılarının, toplantının yapılmadığına dair şerh koyduğu resmi tutanak dahi “Halkın Katılımı Toplantısı yapılmıştır” şeklinde çarpıtılarak onaylanmıştır.
Ömrü 25-30 yıl olan ve Türkiye enerji ihtiyacının ancak % 0,05’ini karşılayacağı bilinen RES yatırımları yüzünden, nadir bitki ve hayvan varlığıyla, özgün tarımsal üretimiyle, keçi yetiştiriciliğiyle, doğayla barışık turizm potansiyeliyle, kadim kültürüyle Karaburun Yarımadası, yok oluşa sürükleniyor.
Bu, “YENİLENEBİLİR/TEMİZ ENERJİ”, “ÜLKENİN ENERJİ İHTİYACI GİBİ” SÖYLEMLERLE geçiştirilemeyecek kadar vahim bir tablodur.
Karaburun RES ve Sarpıncık RES için verilen bu ÇED Olumlu Kararları da 78 Karaburunlu tarafından yargıya taşınmıştır. Hukuk mücadelemizi gönüllü olarak yürüten Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatlarına ve bu mücadeleyi maddi/manevi destekleyen yaşam hakkı savunucularına teşekkürler.
Karaburun yaşayanları olarak, Yarımadamızın, doğasını, tüm canlıların yaşamını, insan sağlığını, bugününü ve geleceğini, koruyarak kalkınma ilkesini hiçe sayarak sadece bir enerji üretim alanına dönüştürülmesine karşı bugünümüz ve gelecek kuşaklar adına davacı olmaya devam edeceğiz.
KARABURUN KENT KONSEYİ – KARABURUN YURTTAŞ DAVACILARI

Rollei Digital Camera