Karaburun Yarımadası

İzmir-Çeşme otabanından Karaburun yoluna sapınca, virajlarla dolu bir sahil bandı bizi karşılar. Bu coğrafyayı algılayan ve seven insanlar bu virajlı yolun yarımadayı koruduğunu söylerler. Diğer turizm bölgelerine oranla daha az yapılaşmanın olduğu ve doğal dokunun korunduğu bir bölgedir burası. Ege denizinde başlayan rüzgarın dağılım noktası, Homeros’un sözünü ettiği Rüzgarlı Mimas’tır burası”

Karaburun İlçesi, Mordoğan Beldesi ve 13 köyü, %23 oksijenli havasıyla, tertemiz ve mavinin her tonunu sunan iyotlu deniziyle, biyolojik çeşitliliği, tarihi kültürel dokusuyla, gelişmemiş görüntüsü altında zengin yapısıyla pek çok doğaseverin keşfine açıktır.

Yarımada, dağları, tepeleri, yürüyüş parkurları, kanyonları, sessiz gizemli çakıl plajları, sakin, huzurlu atmosferiyle herkesi etkiler.

Asırlık zeytin, çınar, meşe ağaçlarının yanı sıra mevsimine göre doyumsuz kokusuyla nergiz, sümbül, lale, kireklik (katırtırnağı), zılcan çiçekleri insana bir tazelik, dirilik, temizlik sunar.

Yarımada Zeytinleriyle ünlüdür. Dalından koparılıp yenen hurma zeytini buraya özgüdür. Köy çeşmeleri, zeytin yağı fabrikaları, camileri, kahveleri, taş yolları, insanları ile size doğallığı, yalınlığı sunar.

Bu bölge organik üretilen ve sağlık için önemli bir besin kaynağı olan enginarın yanı sıra adaçayı, defne, kekik, incir, üzüm, keçi peyniri ve narenciyesiyle ünlü.

Yarımadada 204 çeşit kuş, 380 çeşit bitki türü bulunuyor. Nesli tehlike altında olan Ada Martısından (Larus audouinii), Doğanlar ve Şahinlere kadar pek çok kuş türü bu coğrafyada. Eskiden Rumlarla Türklerin barış içinde yaşadığı köyleri, terkedilmiş evleri, mağaraları, çam ormanları ile bu coğrafya trekking tutkunlarının, doğa fotoğrafçılarının tadına doyamayacakları bir bölge”

Koruma altındaki Akdeniz Foku (Monachus monachus) ve habitatları, zengin deniz ekosistemi, geleneksel balıkçılık yöntemleri (çökertme ağı ile dalyancılık) ve zengin balık çeşitleri ile önemli bir bölge. Dalmak, su-altı fotoğrafçılığı yapmak ve karadan Akdeniz Foku gözlemlemek isteyenlerin uğrak yeri. Köylerde yapılan üzüm ve erik şarapları, şifalı otları, reçelleri, yöresel yemekleri ile doğayla eşgüdümü arayan ve doğanın üzerinde baskı kurmayan, onunla birlikte nefes almanın tadını algılayanların yeri Karaburun.

Kitle turizmi yerine alternatif turizme, eko turizme uygun bir coğrafya.

Betondan, gürültüden, şehirlerden, stresten kaçanların, tatilde dinlenme ve yenilenme arayanların sahip çıkması gereken bir yer burası”

Tanımak, yaşamak, yenilenmek, var olmak için, aynı zamanda saygı duymak, korumak, yarınlara taşımak için.

Yarımadayı Birlikte Yaşatalım”

Dünyaya Armağan Edelim”.

“Dünyadaki sorunlar onlara yol açan düşünce düzeyi ile çözülemez”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir