KARABURUN YARIMADASI RES MÜCADELESİNDE HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILDI..
Yenilenebilir ve temiz enerji üreten RES’ler de sosyo kültürel doku, yerelin ekonomik ihtiyaçları, yaşamsal gereksinimleri, doğa, yaşamı paylaştığımız bitki ve hayvan toplulukları gözardı edilerek kuruluyor.
Mordoğan’dan Salman’a kadar uzanan bölgede 6 firmaya 2005-2008 yılları arasında “ÇED gerekli değildir” raporu ile üretim lisansı verilmiştir. Bunlardan 2’si tamamlanmış, 1’inin inşaatına başlanmış, 3’ü izin tamamlama aşamasındadır.
Kurulan veya inşaatına başlanmış olan RES Projeleri 78 türbini kapsamaktadır. Henüz çeşitli izin aşamalarında olan projeler/kapasite artışlarıyla bunun neredeyse 2 katı (151 adet türbin) kurulumu planlanmaktadır. Yarımadanın çeşitli bölgelerine yerleştirilmiş bulanan rüzgar ölçüm direkleri ise yeni RES yatırımlarının habercisidir.
Özel Çevre Koruma Alanı İlan edilmesi düşünülen Karaburun Yarımadası’nda RES yatırımı planlanan alan Yarımada Yüzölçümünün 2/3’üne yaklaşmakta.
Karaburun Yarımadası’nın binlerce yılda oluşan doğal yapısı, biyoçeşitliliği, ulusal ve uluslararası düzeyde koruma altına alınmış türleri de barındıran zengin kuş varlığı, endemik türlerin de bulunduğu bitki örtüsünün tahribatı katlanarak artmaktadır.
Mera ve otlak alanlarının, çok kısıtlı ve bu nedenle çok değerli olan tarım alanlarının RES’lere tahsisi ile geçim kaynakları hızla kısıtlanmaktadır. Bölge kalkınmasında çok önemli yeri olan alternatif turizm potansiyeli yok olmaktadır.
Köylerin neredeyse içlerine kadar kurulan türbinlerle sağlıklı bir çevrede ve sağlıklı olarak yaşama hakkı tehdit altına alınmaktadır.
Yarımadadaki en büyük RES yatırımı Lodos Karaburun Elektrik Üretim A.Ş.’ye ait RES projesidir. 2005 yılında 252 km² bir alanda (Yarımada yüzölçümünün % 60’ı) ve 166 türbin için”ÇED Gerekli Değildir Kararı” verilmiş olan bu projenin, Yaylaköyü tümüyle çevreleyerek, Bozköy ve Tepeboz tepelerine konumlanan, 120 Mwe kapasiteli 50 türbinlik bölümü tamamlanmıştır.
RES Proje Tanıtım Dosyası’nda Mınıslı Mevkii’nde 31 adet türbine en yakın yerleşim yeri olarak Çullu Köyü(500m); Değirmentepe Mevkiinde 54 adet türbine en yakın yerleşim yeri olarak Tepeboz Köyü; Pirenli Dağı Mevkiinde 9 adet, Yayla Düzü Mevkiinde 8 adet, Kurkaya Tepe Mevkii’nde 34 adet olmak üzere toplam 61 adet türbine en yakın yerleşim yeri olarak Salman Köyü; Çataltepe Mevkinde 29 adet türbine en yakın yerleşim yeri olarak Sarpıncık Köyü (400m)gösterilmiştir. Proje dosyasında varlığından hiç sözü edilmeyen Yaylaköy ise şimdi türbinlerle çevrilmiş durumda.
Bu projenin şimdi kapasite artışı çalışmaları sürdürülüyor. Yaylaköy üzerinde 83 türbin için ilave ve revizyon imar planı talebi, Yaylaköylüler ve Karaburun Kent Konseyinin de izleyici olarak katıldığı İzmir İl Genel Meclisi’nin 24 Mart tarihlerinde yapılan toplantısında gündeminde görüşülmedi. İmar düzenlemesine ilişkin karar şimdi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin.
Karaburun Yarımadasında ise hukuki süreç başlatıldı.
– Lodos A.Ş. Karaburun RES projesi ile ilgili olarak 252 km2 ve 166 türbin için verilmiş 05/05/2005 tarihli, 177 sayılı ÇED Gerekli Değildir Kararının ve
– 18.08.2011 tarih EÜ/3382-14/2059 “üretim lisansı”nın iptali için iki ayrı dava açıldı.
Davacılar; Türbinlerle çevrelenen Yaylaköy sakinleri, Karaburun Yarımadası 13 köy ve mahalle muhtarlarının üyesi olduğu Karaburun Çevre Kültür ve Turizm Birliği ile Karaburun Kent Konseyi temsilcilerinden oluşmuştur. 30 avukatın davacı vekili olduğu dava “Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları” (ÇEHAV) tarafından olarak üstlenilmiştir.
Bu hukuk mücadelesini gönüllü olarak yürüten “Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları” na çok teşekkür ediyoruz.
Önümüzde uzun ve zorlu bir süreç olduğunu biliyoruz. Ancak, bu güç birliği ve kararlılık sürdükçe, doğal-kültürel-yerel zenginliklere karşı işlenen suçları durdurmak daha kolay olacaktır.
KARABURUN YARIMADASI’NDAKİ BU DOĞA YIKIMI GERİ DÖNÜLMEZ BİR NOKTAYA GELMEK ÜZERE.
YARIMADA BIÇAK SIRTINDA.
DUYARLI TÜM KİŞİ, KURUM VE KURULUŞLARI ÇABALARIMIZA DESTEK VERMEYE VE GÜÇBİRLİĞİNE ÇAĞIRIYORUZ.
KARABURUN KENT KONSEYİ