Karaburun Yarımadası Özel Çevre Koruma Alanı (öçka) İlanı, T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Olumsuz Görüşü Nedeniyle Beklemede!..

1536580_247811718714791_1732726954_n

KARABURUN YARIMADASI ÖZEL ÇEVRE KORUMA ALANI (ÖÇKA)  İLANI ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI’NIN OLUMSUZ GÖRÜŞÜ NEDENİYLE BEKLEMEDE!

Zengin bir ekosisteme ve biyo-çeşitliliğe sahip olan Karaburun Yarımadası “Başka Yerde Olmayanlar” sınıflandırmasında dünyada önemli bölgeler arasında. Yarımada, uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış pek çok bitki ve hayvan türüne de ev sahipliği yapıyor. Karaburun, yaşatılan gelenekleri, kültürü ve özgün tarım, hayvancılık ürünleriyle, doğayla barışık turizm olanaklarıyla da nadir alanlardan biri.

Yarımada halkı, kalkınmanın doğal varlıkların ve kültürel yapının korunarak sağlanması konusunda ortak görüşe sahip. Bu çerçevede,  Karaburun Kent Konseyi’nin, bilim insanlarının katkılarıyla hazırladığı ve Karaburun Belediyesi Meclis kararı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderilen raporla Yarımada’nın koruma-kullanma dengesinin gözetildiği, bütünsel bir yaklaşımla korunması talep edildi.

Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü: “…ekosistem ile biyolojik çeşitliliğin korunmasını ekonomik kalkınma ve kültürel değerlerin devamlılığıyla ve gelecek nesillere aktarılabilmesi açısından mutlaka Özel Çevre Koruma Alanı olarak ilan edilmesi gereken ulusal ve uluslararası açıdan önemli bir yarımada…” olarak tanımladığı Karaburun Yarımadası’nın, tüm karasal alanı ile çok önemli bir deniz alanının ÖÇKA (Özel Çevre Koruma Alanı) ilan edilmesi için teklif raporunu hazırladı. Tüm Bakanlıkların olumlu görüş verdiği bu teklif, Enerji Bakanlığı’nın Rüzgâr Enerji Santrali (RES) yatırımları nedeniyle verdiği olumsuz görüş yüzünden Bakanlar Kurulu’na sunulamıyor!       

Dünyanın karşı karşıya olduğu küresel ısınma ve artan enerji gereksinimi, yenilenebilir ve temiz enerji kaynağı olan RES’leri öne çıkardı. Ancak, RES’lerin nerede, ne ölçüde ve ne pahasına kurulmakta olduğunun, alternatif maliyetinin çok iyi irdelenmesi gerekiyor. 

ÖÇKA ilan edilmesi düşünülecek kadar değerli olan Karaburun Yarımadası’nda, toplam ve çarpan etkisi değerlendirilmeden tek tek proje bazında  “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararları ve üretim lisansları verilen alan Yarımada yüzölçümünü %61’ine ulaştı. Bu projelerin tümünün gerçekleşmesi halinde, Karaburun Yarımadası Özel Çevre Koruma Alanı yerine enerji üretim sahasına dönüşecek. Yarımadanın çeşitli bölgelerine yerleştirilmiş bulanan rüzgâr ölçüm direkleri ise yeni RES yatırımlarının habercisi.

Doğal SİT alanlarının bulunduğu bu özel bölgede köylüler çivi çakamazken, 80 m. yükseklikteki (30 katlı bir bina) bir tek türbini 400-500 m² alanı kaplayan santraller kuruluyor. 

Engebeli coğrafi yapısı nedeniyle tarım ve mera alanlarının kısıtlı olduğu bölgede halkın iki temel geçim kaynağı, keçi yetiştiriciliği ve zeytincilik büyük zarar görüyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, özel ırk olan Karaburun Kıl Keçisini yok olmaması için“Halk elinde ıslah” programına alırken, diğer taraftan otlak alanları, tarım alanları RES’lere tahsis ediliyor. Kalkınmada çok önemli yeri olan alternatif turizm potansiyeliyse baştan yok ediliyor.  

Türkiye’de RES projelerin büyük bölümü, Gold Standard Vakfı gibi uluslararası akredite kuruluşların verdikleri karbon sertifikasının satıldığı uluslararası gönüllü karbon piyasasında işlem görmekte. 2020 yılında 1 trilyon $’lık işlem hacmine ulaşacağı tahmin edilen bu sistemde, sanayi tesisi bulunmadığı için atmosferin kirletilmesinde hiçbir sorumluluğu bulunmayan Karaburun Yarımadası doğasıyla, yaban hayatıyla, kırsal yaşamıyla ve geleceğiyle çok ağır bir bedel ödüyor.

Uyarılarımız sonucu WWF, ‘Gerek Karaburun özelinde ve gerekse genel olarak biyolojik çeşitlilik açısından önemli alanlarda, kapsamlı bir kümülatif etki değerlendirmesi yapılması ve bu değerlendirme sonucunda hassas/kritik olarak belirlenecek bölgelerdeki RES projelerinin kabul edilmemesi’ konusundaki önerilerini, destekçisi olduğu Gold Standard Vakfı yönetimine sundu.

Karaburunluların doğal varlıklarını ve yaşam alanlarını bu yoğun RES kurulumuna karşı koruma mücadelesi yerel, ulusal ve uluslararası platformlarda sürüyor. Karaburun RES Projesi Gold Standard sertifikalandırma sürecinin tamamlanması için, Lodos firmasının görevlendirdiği danışmanlık firması, 16.Mayıs Cuma günü saat 14.00’te yerinde incelemede bulunmak ve halkla görüşmek üzere Yayla Köye geleceğini duyurup yereli mahalle kahvesine davet etmesine rağmen, firma temsilcisi son anda gelmekten vazgeçti ve bu durum yerel halk, Kent Konseyi ve Belediye Meclisi üyeleri tarafından tutanakla kayıt altına alındı. Yarımadanın %61’ını kapsayan RES projesinin “ÇED Gerekli Değildir” kararının ve üretim lisansının iptali için ÇEHAV üyesi 30 avukatın gönüllü olarak yürüttüğü hukuk süreci de başlatıldı.

Balıkçılık ve turizmle yılda 59,5 milyon lira ekonomik değer üretir hale gelen Foça ÖÇK Bölgesi’nde, ekosistem korunurken, önemli bir ekonomik gelişme de sağlanmıştır. Ülke ve dünya mirası niteliğinde olan varlıklara sahip Karaburun Yarımadası da,   en fazla 20-30 yıl ömrü olan yatırımlara feda edilmeden,  bu değerlerle birebir örtüşen kalıcı bir kalkınma sağlanması mümkün.

Ancak, koruma ve bozulma arasındaki geçişin yaşandığı çok kritik bir noktada olan Yarımada’da, Enerji Bakanlığının olumsuz görüşünü geri çekmesi ve ÖÇKA ilanı sürecinin bütünlüğü bozulmadan ivedilikle sonuçlandırılması büyük önem taşıyor.

 

KARABURUN KENT KONSEYİ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir