7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinden itibaren ülkemizde katliamlar, ölümler yaşıyoruz. 10 Ekim 2015 tarihinde ülkemizin kalbi Ankara’da tarihimizin en büyük katliamını yaşadık.
En masum taleplerden biri olan barışı isteyen insanlar faşist bir saldırıyla katledilmişlerdir. Biz yurttaşların anayasal hakkı olan yaşam hakkı, toplantı yürüyüş ve gösteri hakkını korumakla görevli olan hükümet, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemiştir. İstifa kurumunun demokratik bir yöntem olduğunu hatırlatıyor ve gereğinin yapılmasını ivedilikle bekliyoruz.
Savaş ve çatışma süreçleri insan hayatına doğrudan dokunur. Gerekçesi ve adı ne olursa olsun ateşlenen her silah insan hayatına son verir. Kin, intikam ve nefret tohumları yeşertir. Ötekileştirme, bölünme, parçalanma süreçlerini hızlandırır. Ülkemizi ve halkımızı bu tuzaktan, bu bataktan kurtarma, silahların sustuğu, sadece ve sadece görüşlerin ifade edildiği bir ortam oluşturma görevi, bugüne kadarki en geniş temsiliyete sahip Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir. Tüm milletvekillerinden, temel insan hakları ve özgürlükleri ile demokratik kurallar ve kurumlar çerçevesinde, bu görevi en öncelikli ve en acil ele almalarını bekliyoruz. Sorumlular ortaya çıkarılmalı, cezalandırılmalı vicdanlar rahatlatılmalıdır. Çok sayıda uygarlık beslemiş Anadolu toprağı insanları, bunu başarabilecek birikime sahiptir. Farklılıklarımıza saygılı şekilde, birlikte yaşama kültürünü içsel olarak barındırmaktadır.
Yaşanan bu acıların tekrar yaşanmaması için yeni ve hep birlikte ilerlemeyi sağlayacak siyasi iradeyi sandıktan çıkarmak için tüm halkımızı, 1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinde oy kullanmaya davet ediyoruz!
İZMİR KENT KONSEYLERİ BİRLİĞİ