14 Mart 2019 tarihli 823 kararla, Karaburun Yarımadası ve Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi.
Karaburun Kent Konseyi; Karaburun Yarımadası’nda ÖÇKA ilan sürecini gecikmiş olarak görmekle birlikte olumlu olarak değerlendirmiş ve Karaburun Yarımadasının Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmesine yönelik çalışmaların, bölgeye ilişkin bilgi ve deneyimlerden yaralanmak ve korumanın sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla, yerel aktörlerin de katılımının sağlanarak, koruma alanlarının sahip olduğu doğal ve sosyo-kültürel varlıkların bulunduğu alanları da kapsayacak şekilde bütünsel bir yaklaşımla tanımlanması gerektiğini düşünmektedir.
Bu konudaki çalışmalar sürerken, Karaburun Yarımadası’nın Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde, Küçükbahçe Mahallesini Ildır’a bağlayan karayolu üzerinde ve Yarımadanın tek sulak alanı olan İris Gölü’ne kepçe ile girildiği gölün suyunu boşaltıp, içindeki sazlıkların toplanarak organik gübre yapılacağının ihbarının gelmesi üzerine konu Karaburun Belediyesi, Karaburun Jandarma Komutanlığı, Küçükbahçe Muhtarlığı ile paylaşılmış, ayrıca konu TC. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alo 181 hattına da bildirilmişti.
Yarımadanın tek sulak alanı olan İris Gölü’nün 70’li yılların sonunda ilgili kurumların göz yummasıyla göl kenarına açılan kanallarla suyunun boşaltıldığı ve kurutulduğu, ardından da bölgede kadastral parselasyon yapılarak özel mülkiyete geçişin sağlandığı bir süreç yaşanmış. Gölün ekolojik, biyolojik ve hidrolojik karakterini olumsuz yönde etkileyen (su azlığı, biyolojik çeşitlilik kaybı) bu süreç şimdilerde İris Gölü’nün tekrar su tutmaya başlamasıyla geçmişteki potansiyeline ulaşmasa da pek çok yaban hayatı popülasyonunu (Ege Üniversitesi Kuş Gözlem Topluluğu, Doğa Derneği vb.verileri ) barındırır hale geldi.
İris Gölü sulak alanı ve çevresi hem kuşlar açısından zengin bir alan, hem de Avrupa ölçeğinde önemli türlerin gözlemlendiği bir alan olması dolayısıyla kuşların tercih ettiği bir yaşam ortamı. Alan aynı zamanda yarımada kapsamında sulak alan ekosistemini taşıyan önemli bir bölge olması yönünden ve sulak alan vejetasyonu açısından da önemli.
İris Gölü, Özel Çevre Koruma Bölgesi olan Karaburun Yarımadası’nın tek sulak alanı. 70’li yılların sonunda Göl’e yapılan kurutma/parselasyon uygulaması, kamu çıkarının ve yerelde yaşamlarını sürdürenlerin haklarının gaspıdır. Her yıl gölün kış dönemi yağışlarla su tutmasının engellenmesi amaçlanarak çamurlu kenar kısımlarında kepçe ile derinleştirme yapılarak tahliye kanalına suyun akışının sağlanmasına çalışılmış. Doğa, kendisine hoyratça müdahale edip özel çıkarları doğrultusunda biçimlendirmek isteyenlere tokat gibi bir cevap vererek kendi kendini yenileme yoluna gitmiş ve İris Gölü, henüz eski günlerine ulaşamamış olsa da uzunca bir süredir su tutmaya başlamıştır.Her yıl yapılan bu işlemin haklılığını savunmak adına sözde sazlıkların kalıntılarının temizlenerek sucul yaşamın güçlendirildiği ve göl kenarından organik gübre alındığı gerekçeleri öne sürülerek kanaldaki su naklinin asıl amacı saklanmaya çalışılmıştır. Acil yapılması gereken; tahliye kanalının göle bağlanan kısmının kapatılması ve İris Gölü’nün eski canlılığına kavuşmasının sağlanmasıdır.
Karaburun Yarımadası’nın ekolojik önemi, yapılmış olagelen ve halen süren bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış tek sulak alanı olan İris Gölü’nün kurutulması ile ilgili karar, hangi kurum tarafından ve hangi hukuki gerekçelerle alınmıştır? Kurutulmaya çalışılan Göl üzerinde kadastral parselasyon çalışması kararı, hangi kurum tarafından ve hangi gerekçeyle verilmiştir? Devletin kamulaştırdığı arazilere karşılık verildiği söylenen ve göl tabanını 4 parsele bölerek özel mülkiyete geçişin sağlandığı bu işlem hangi kanuna dayandırılmaktadır?
Yapılan; bölgede yaşayanların Anayasal “Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı”’nı ve kamu yararını hiçe sayan bir işlemdir. Bu kararla kamunun ve çevrede yaşayanların hakları, özel kişiler yararına sonuçlanacak şekilde gasp edilmiştir.
İris Gölü define aramak niyetiyle kurutulan Dipsiz Göl gibi “imar” amacıyla yok edilemez, şahıslara parsellenemez ranta yönelik kurutulmasına izin verilemez.
Ülkemiz 1994 yılında taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi kapsamında sahip olduğu sulak alanları korumayı ve akılcı kullanmayı taahhüt etmiştir. Karaburun Kent Konseyi olarak bu kapsamda; İris Gölü’nün Milli Parklar ve Sulak Alanlar Kanunu kapsamında değerlendirilmesini ayrıca, yaban hayatı popülasyonu yönünden incelenmesi ve koruma altına alınması gereken türler ile ilgili bir çalışma yapılarak koruma altına alınmasını, çevresindeki mümkün olan en geniş alanın tampon bölge olarak tanımlanmasını ve bölgenin acele kamulaştırılmasını kurumlardan talep ediyoruz.
Karaburun İlçesi sınırları içinde yer alan ve su alt yapısına yapılan tüm müdahalelere rağmen ayakta kalmayı başarabilmiş olan İris Gölü, ülkemizin doğal müzelerinden biri olarak kabul edilmeli ve yaşayan göllerinden biri olarak korunmalı.
KARABURUN KENT KONSEYİ