Ocak 2013’te Seferihisar’daki dokuz köyün başlattığı “Geleceğin Köyleri Hareketi” kısa sürede 1013 köye ulaştı. 27 Nisan’da Seferihisar Teos’taki tarihi parlamentoda bir araya gelen yüzlerce muhtar, köylerini yaşatmak için “İzmir Köy Meclisi”ni kurduklarını ilan etti. Yapılan sembolik referandumda köy muhtarları köylere evet, yeni bütünşehir yasası ile köy tüzel kişiliklerinin kapatılmasına ise hayır dedi. Meclis, Türkiye’deki köylerin tüzel kişiliklerini korumak ve kültürlerini yaşatmak için çalışacak. Şu ana kadar İzmir ve Bursa’daki köylerin yüzde 70’inin katıldığı harekete destek Türkiye genelinde çığ gibi büyüyor. Köyleri kapatılan büyükşehirler içinde şu ana kadar en çok katılım sırasıyla 410 ve 480 köyle İzmir ve Bursa’dan gerçekleşti. Harekete katılan diğer iller arasında Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Eskişehir, Ankara ve Manisa gibi pek çok büyükşehir yer alıyor.
“Geleceğin Köyleri Hareketi “ için Karaburun Kent Konseyinin başlattığı imza kampanyasına Karaburun İlçesine bağlı 13 Köy Muhtarlığı ve köylüler destek vermişti. Toplanan imzalar, kampanyanın sekreteryasını yürüten Seferihisar Kent Konseyine iletilmişti.
Seferihisar Teos’ta bir araya gelen 200’ün üzerinde muhtara, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin, CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, gazeteci-yazar Can Dündar, Seferihisar ve Karaburun Kent Konseyleri, Karaburun Çevre Kültür Turizm Birliği ve çok sayıda köylü destek verdi.
İzmir Köy Meclisi hakkında açıklama yapan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer; “Şu an bulunduğumuz yer 2 Bin sene öncesinin parlamentosu. Bu 2 Bin sene öncesinin doğrudan demokrasinin olduğu bir parlamento. Burada herkesin konuşma hakkı var. Az önce bir muhtar arkadaşım, köyler; “demokrasinin uç beyleri” dedi. Gerçekten köylerin yok olmasıyla çok şey kayboluyor ama en çok demokrasimiz kayboluyor. Çünkü köy muhtarlığı bir tek muhtardan ibaret değildir yanında köyü birlikte yönettikleri bir ihtiyar heyeti vardır. Köyün tüzel kişiliğini kaldırdığınızda bu memleketteki en temel demokrasi birimini ortadan kaldırıyorsunuz. O zaman tek tip insanlar, tek tip sözler, tek tip direktifler bunlarla hayatımız geçmeye başlar. Bir; buna karşıyız. Demokrasi istediğimiz için köylerin kapatılmasına karşıyız. İki; bizim en büyük gücümüz üretim. Bizler ürettiğimiz sürece var olmaya devam edeceğiz. Onun için biz sadece geçmişe bir özlemle bu hareketi başlatmadık. Bizim asıl derdimiz köylünün yaşamasını sağlayacak üretim yollarını bulmak. Kooperatifler, birlikler vasıtasıyla, üretiminin önünü açmak, ürünün pazarlamasındaki engelleri kaldırmak ve onun ayakta durmasını sağlamaya çalışmak olacak. O nedenle biz Geleceğin Köyleri diyoruz. Amacımız sadece geçmişin değerlerini yaşatmak değil, asıl köyü geleceğe taşımak gelecekte köylünün tarlasıyla kentlinin sofrası arasındaki mesafeyi kısaltmak. Biz üretimimizi sürdürmek zorundayız. Çünkü istedikleri şey, tarım da hayvancılık da sadece endüstriyel boyutta yapılsın, küçük üretici ortadan kalksın. Hayır arkadaşlar biz yok olmayacağız. Şu anda 1013 olduk ve sayımız artacak. Büyümek zorundayız, mutlaka büyüyeceğiz. Yasal süreci pazartesi gününden itibaren başlatıyoruz”dedi.