DENİZLERİMİZDE UYULMASI GEREKEN YASAKLAR:
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca Denizlerde Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen ( Amatör-Sportif) Sirküler Gereği;
Akdeniz Foklarının yaşadıkları mağaralarda ışık kullanmak, her türlü vasıta ile dalış yapmak ve amatör su ürünleri avcılığı yapmak yasaktır.
1 Mayıs – 31 Ekim tarihleri arasında AHTAPOT avcılığı yasaktır.
Sepet, printer vb. tuzaklarla ve zıpkınla dalarak ORFOZ ve LAGOS avcılığı her dönem yasaktır.
15 Haziran – 15 Nisan tarihleri arasında, BÖCEK ve İSTAKOZ avcılığı yapmak yasaktır.
Denizlerimizden DENİZYILDIZI, TRİTON, PİNA, ŞEYTAN MİNARESİ, MERCAN gibi nesli azalan canlıların toplanması yasaktır.
İzmir İli, Karaburun Yarımadası Mordoğan Beldesinde, Ardıç Burnu ile Ege Üniversitesi Ziraat Deneme İstasyonu arasında kıyıdan 20 mt. derinliğe kadar olan alanda su ürünleri avcılığı yasaktır.
Çevirme ağları içerisinde dalarak zıpkınla su ürünleri avcılığı yasaktır.
Tüp, nargile, maske, zıpkın ile dalış yaparak, şnorkel ve su altı tüfekleri kullanılarak su altında ticari amaçla balık avcılığı yasaktır.
Denizlerimizde gece ışıklı zıpkın avcılığı yasaktır.
Karaburun Yarımadasında bulunan tüm liman içi ve balıkçı barınakları içi ile insanların yoğun denize girdiği plaj içlerinde zıpkınla dalınması yasaktır.
Sualtındaki batıkların ve diğer arkeolojik kalıntıların korunması gerekmektedir. Güvenlik nedeni ile dalışa yasak alanlarda tüplü dalış yapmak ve zıpkınla avlanmak yasaktır.
Ayrıca Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığınca Yayınlanan Paftalara Göre, Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması İçin Karaburun Yarımadasında Dalışa Yasak Sahalar; Yıldıztepe Sitesi Altı- Badembükü arası, Domuz Kayası – Kaba Burun Arası ve Teke Yarımadası Çevresi Olarak Belirtilmiştir.
Deniz eko sistemini koruma amaçlı getirilen yasaklara uymak, sürdürülebilir bir gelecek adına hepimizin görevidir.
Denizlerimizi korumak, ortak sorumluluğumuzdur.
Yasaklara uyalım, uymayanları doğa ve insan hakları adına uyaralım.
İLETİŞİM TELEFONLARI;
Karaburun Kaymakamlığı Çevre Koruma Ünitesi
0 232 731 3939/ 3075
Karaburun Jandarma Komutanlığı
0 232 731 3016
Karaburun Emniyet Amirliği
0 232 731 3013
Mordoğan Sahil Güvenlik
0 232 737 5770
Karaburun Belediyesi
0 232 731 3020
Mordoğan Belediyesi
0 232 737 5050
Karaburun Yerel Fok Komitesi
0 232 731 2919
Karaburun Yarımadası Yerel Gündem 21
0 232 731 2919
AKDENİZ FOKLARI VE YAŞAM ALANLARINI BİRLİKTE KORUYALIM
Karaburun Yarımadası kıyıları Akdeniz Foklarının (Monachus monachus ) yaşam alanlarındandır.
Mordoğan’da bulunan Ayıbalığı Mağarası, Akdeniz Foklarının İzmir Körfezindeki en önemli üreme mağarasıdır.
Akdeniz Foku ve yaşam alanları Uluslararası sözleşmelerle (Barselona ve Bern) koruma altına alınmıştır.
Akdeniz Fokları denizlerde nesli tehlike altındaki türler içinde birinci sıradadır.
Akdeniz Foklarının ve kıyı balıkçılarımızın sorunları ortaktır. Sadece para uğruna yapılan aşırı ve yasadışı avcılık doğadaki tükenişi hızlandırmaktadır.
Akdeniz Fokunun kıyı balıkçısının ağından balık alması onun kasten öldürülmesine neden olamaz. Asıl sorumlular denizlerde yasadışı avlananlardır.
Denizlerimizde tüplü, ışıklı ve çevirme ağı yöntemleriyle zıpkınla balık avcılığı da yasadışıdır. Her dönem zıpkınla orfoz ve lagos avcılığı yasaktır. 01 Mayıs – 31 Ekim tarihlerin arası ise Ahtapot avcılığı yasaklanmıştır.
Deniz eko sistemini koruma amaçlı getirilen bu yasaklara uymak, sürdürülebilir bir gelecek adına hepimizin görevidir.
Akdeniz Foku kıyılarımız için bir semboldür. Bu türün korunması kıyılarımız ve denizimizin korunması adına da işlev taşımaktadır.
Dünyada en zeki tür olduğunu söyleyen insanın, kendi dışındaki türlere karşı duyarlı olması ve koruma bilinciyle davranması gerekir.
Akdeniz Fokları, denizlerimiz, kıyılarımız, doğamız ve Karaburun Yarımadamız için birlikte davranalım.
Soruna Değil, Çözüme Ortak Olalım.
Yasaklara Uyalım, Uymayanları Doğa ve İnsan Hakları Adına Uyaralım…
KARABURUN YARIMADASINDA YAŞAYAN
AKDENİZ FOKLARI SESLENİYOR:
MORDOĞAN AYIBALIĞI BÖLGESİNDE BULUNAN MAĞARA BİZİM EVİMİZ. AYNI ZAMANDA SAĞLIK OCAĞIMIZ, DOĞUM HASTANEMİZ.
BİZLER, MAĞARA İÇİNDEKİ ÇAKIL KISIMDA DOĞUMLARIMIZI YAPIYORUZ. DOĞUMDAN SONRA DA 4 AY MAĞARA İÇİNDEKİ KIYIDA YAVRULARIMIZI EMZİRİYORUZ. İŞTE BU YÜZDEN EVİMİZE GİRMENİZ BİZ VE YAVRULARIMIZ İÇİN BÜYÜK RİSK.
EVET, BİZLER BU MAĞARAYA MUHTACIZ. BURASI SON SIĞINAKLARIMIZDAN BİRİ. UNUTMAYIN BİZLER NESLİ TEHLİKE ALTINDA OLAN MEMELİ BİR CANLIYIZ.
AMACIMIZ SİZE YASAK GETİRMEK, BU ALANI YETKİLİLERLE GÖRÜŞÜP TÜMÜYLE SİZE KAPATMAK DEĞİL. SİZLERDE BU KAYALIK ALANI SEVİYORSUNUZ. BURADA BULUŞUYOR, GÜNEŞLENİYORSUNUZ. ANCAK ZATEN BİZLERİN BULUNDUĞU MAĞARALARA GİRİŞ YASAKLANMIŞ DURUMDA. O YÜZDEN RİCAMIZ, MAĞARA ÖNÜNDEN DENİZE ATLAMAMAYA DİKKAT ETMENİZ VE MAĞARAMIZA GİRMEMENİZ.
BAZILARI AĞLARDAN BALIK ALIYORUZ DİYE BİZLERİ SEVMEYEBİLİR. ANCAK ASIL SUÇLULAR DENİZLERDEKİ BALIK NESLİNİ TÜKETENLERDİR. AŞIRI VE YASADIŞI AVLANAN TROL VE GIRGIRLARDIR. GECE ZIPKINLA DALANLARDIR. SİZLERİN İÇİNDEN DOĞASEVER İNSANLAR BİZLERİ GÖZLÜYOR, BELGELİYOR, KORUMADA GÖREV ALIYOR. BU AMAÇLA KURULAN YEREL FOK KOMİTESİYLE BİZ FOKLAR HAKKINDA DAHA DETAYLI BİLGİ, ÖNERİ VE KORUMA AMAÇLI İLETİŞİM İÇİNDE OLABİLİRSİNİZ.
TELEFONLARI:0 232 731 2919.
EVET, BİZ AKDENİZ FOKLARI SİZ İNSANLARLA BARIŞ İÇİNDE BU ALANI PAYLAŞABİLİRİZ. SİZLERDEN SADECE SEVGİ VE YAŞAMIMIZA KATKI BEKLİYORUZ. SEVGİYLE KALIN, MUTLU TATİLLER.
KARABURUN YARIMADASINDAKİ TARİHİ, DOĞAL, KÜLTÜREL ZENGİNLİKLERİMİZİ KORUYALIM
Tarihi Çeşmelerimizin üzerine, kıyılarımızdaki taşlara, kayalara, mağaralara yazı yazmayalım, resim yapmayalım. Mağaraların içinde ateş yakmayalım..
Karaburun Yarımadasında doğal dokuyla uyumlu yapılaşmaya özen gösterelim.
Anıt Ağaçlara, Zeytinlik alanlara zarar vermeyelim.
Avlanırken, dalarken ve her türlü etkinliğimizde doğaya duyarlı davranalım. Kıyılarda, koylarda, adalarda çöp bırakmayalım.
Denizlerde tekne ile ya da kıyıdan yapılan olta avcılığında içtiğiniz ürüne ait cam, metal, plastik şişeleri denize atmayalım. Deniz altında parlama ve yansıma yapan bu atıklar, hem balıkların denizdeki seyrini değiştirmekte, hem de eğer o bölgede yuvalanmış canlı varsa bölgeyi terk etmesine neden olmaktadır.
Denizlerimizdeki balık neslinin korunması için küçük boyutta (yavru) balık avlamayalım. Olgunluk çağına gelen bir balığın, yumurtlayınca milyonlarca balık demek olduğunu unutmayalım. Büyümeden ve üremeden yakalanan balıkların, kalamar ve ahtapotların avlanması hem balıkçının hem de ekosistemin zararınadır. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının denizlerdeki su ürünleri avcılığını düzenleyen sirkülerinde avlanması yasak olan balık boyutları belirtilmiştir. Bu yasaklara uyalım.
Trol ve gırgırların küçük gözlü ağ kullanmaması gerekmektedir. Ayrıca büyük ağların kıyılarda, sığ sularda kullanımında ağ gözenekleri üst üste gelmekte ve bir torba şekline dönüşen ağlardan hiçbir yavru su ürünü kurtulamamaktadır. Bu yöntemlerle avlanan avcılar, ekosisteme ve avcılığa zarar vermektedirler.
Zıpkınla balık avlayanların Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının denizlerdeki su ürünleri avcılığını düzenleyen sirkülerini bilmeleri gerekmektedir. Sirkülerde, avlanması yasak olan türler ile hangi su ürününün ne zaman avlanmasının yasak olduğu belirtilmektedir.
Zıpkınla avlanmış su ürünlerinin alım ve satımı yasaktır.
Yasadışı kara ve deniz avcılığı yapanları ilgili birimlere bildirelim.
Ada ve kayalıklarda deniz kuşlarının yumurtladıkları ya da kuluçkada oldukları alanlarda dikkatli olun. Bu alanlara girmeyin. Dürbün ile uzaktan gözlem yapın. Stres alan kuşların yuvalarını terk edeceğini, yumurta ve yavruların korumasız kalacağını unutmayın.
Bitki örtüsüne özen gösterin, ağaç ve çalıların dallarını kırmayın. Kaçak ağaç kesimi yapanları, anız yakanları, ormanlık bölgede ateş yakanları bildirin.
Kıyılardan, dere yataklarından kum ve çakıl alınması, çöp ve molozların dere yataklarına, yol kenarlarına atılması yasaktır.
KORUMA ALTINDAKİ TÜRLER
ORFOZLARA KIYMAYIN !…

Orfozlarda dişi erişkinliğe erişme boyu ortalama
Yani her 3.5 dişi için en az bir adet erkek gerekir. Çok sayıda yavru görmemizin bir önemi yoktur. Zira o yavruların yaşları birbirlerine çok yakındır ve çok kısa bir süre içerisinde hepsi dişi ardından erkek olacaktır. Dişiden erkeğe geçerken, popülasyon içerisinde sadece birkaç sezon boyunca hem erkek hem de dişi bireylere rastlanacaktır.
Oysa popülasyonun devam edebilmesi için dişi olan bireylerin dişi olarak kaldıkları 10 yıl boyunca kendilerinden önceki nesillerden kalan erkeklerle çiftleşmeleri gerekir. Bu nedenle popülasyonun devamının sağlanabileceğine inanabilmek için,
Aynı cinsin üyeleri olan Lagos (epinephelus costae) ve Beyaz Lagos (epinephelus aeneus) üzerinde yapılan çalışmalarda bu türlerin de benzer cinsiyet değişimi ve orfoz ile aynı büyüme hızını gösterdikleri saptanmıştır.
3 yaşında; orfoz
ORFOZ VE LAGOS
HER DÖNEM ZIPKINLA AVCILIĞI YASAK OLAN TÜRLERDİR
DENİZLERİN AKCİĞERİ OLAN ERİŞTELERİ KORUYALIM
Deniz çayırları
(Posidonia oceanica)
Akdeniz doğasının en önemli unsurlarındandır. Akdeniz’deki en önemli deniz çayırı türü Posidonia oceanica’dır (Erişte) ve dünyada sadece Akdeniz ve koylarında bulunur.
Karaburun Yarımadası kıyılarında da yoğun olarak bulunan Deniz Çayırları, temiz denizin göstergesidir.
Birçoğumuzun “yosun” olarak bildiği Erişte yosun değil, bitkidir ve kara bitkilerinin özelliklerini gösterir. Gelişmiş kökleri, çiçek ve meyvelerinin olması temel bitkisel özellikleridir.
Deniz çayırları kıyıdan 40 metreye kadar derinliklerde, genellikle kumluk-millik deniz dibine kök salarak yaşar. Kökleri, yatay ve dikey yönlerde gelişerek zemini kavrar ve yoğun bir doku oluşturur. Bu yapısal özelliği nedeniyle deniz dibine
Deniz çayırları, karadaki ormanlar gibi, yaşamın en temel ihtiyacı olan oksijeni üretir; bir çok ticari balık türünün yavruları için barınma ortamı ve bir çok canlı için de beslenme ve yaşam ortamı oluşturur.
Deniz çayırları tüm yaşam alanlarında hızla daralmaktadır. Deniz çayırlarının küçülmelerinin belli başlı nedenleri deniz kirliliği, trol ve gırgır ile çayırlar üzerinde su ürünleri avcılığı, turistik tesislerin önlerindeki deniz çayırlarının sökülmesi ve belirli noktalarda teknelerin sıklıkla çapa atmalarıdır.
çöken malzemeyi köklerinde hapsederek suyun bulanmasını önler, zemini sabitler, kıyı erozyonuna engel oluşturur.
Erişte yapraklarının ömrü 5-13 ay arasındadır. Dökülen yapraklar dalgalarla ufalanır ve kuru madde olarak eko sisteme geri döner.
SAHLEP ÇİÇEĞİ SOĞANI
TOPLANMASI YASAKTIR
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının 28.10.2003 tarih ve 25273 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2003/39Tebliğine göre;
Sahlep Çiçeği Soğanı (Orchidaceae ) Doğadan Toplanarak İhracatı Yasak Olan Doğal Çiçek Soğanları türlerine girmektedir.
Karaburun Yarımadasında geniş bir habitata sahip olan Sahlep Çiçeği Soğanı (Orchidaceae ) toplanması yasaktır.
Ege Bölgesinde ve Yarımadamızda nesli tükenmekte tehlikesi altında olan bu türün korunması gerekmektedir.
Karaburun Yarımadasında şahıs, hazine, orman ve sit alanlarından Sahlep Çiçeği Soğanı toplayanlar, ilgili birimlere bildirilmelidir.
SUYU BOŞA HARCAMA
SU KAYNAKLARINI TÜKETME! KORU!
Yaşam kaynağımız olan suyu tasarruflu kullanalım, koruyalım.
Yeryüzünün % 70’i suyla kaplı olmasına rağmen, ancak % 1 kullanılabilir durumda.
Bugün dünyada 1,5 milyar insan su bulmada güçlük çekmekte, 2,5 milyar insan ise sağlıksız su kullanmaktadır.
Su kaynaklarımızı doğru kullanalım. Bahçe sularken, balkon, araba, çamaşır ve halı yıkarken aşırı tüketimden kaçınalım.
DİKKAT!
ATIK YAĞLAR ÇEVREYİ KİRLETİYOR
Bitkisel Atık yağlarını lavaboya dökmeyiniz..
Lavabodan dökülen
Bitkisel atık yağlarınızı biriktirin, Karaburun ve Mordoğan Belediye’leri ile iletişim kurarak toplanmasına, Biodizel’e dönüştürüp Ülke ekonomisine katkıda bulunulmasına siz de destek olun…
DAHA SAĞLIKLI,
DAHA TEMİZ BİR YARIMADA İÇİN ELELE
Günde sadece birkaç dakikalık ilginizle doğal kaynakları koruyabilir, çöp sorununun çözümüne katkı sağlayabilirsiniz.
ATIKLARI DEĞERLENDİRELİM
Değerlendirilebilir atıkları (her türlü kağıt plastik, metal, cam, tetrapak ambalaj kapları) çöpe karıştırmadan ayrı ayrı biriktirelim..
Böylece katı atıkların bir bölümü yeniden değerlendirilerek;
Depo alanlarına giden çöp miktarını azaltmış,
Doğayı daha az kirletmiş,
Doğal kaynaklarımızı korumuş,
Ekonomiye katkı sağlamış,
Elektrik ve su tasarrufu yapmış oluruz.
1 ton kullanılmış kağıdı geri kazandırarak;
18 yetişkin ağacın kesilmesini,
4100 kw/saat enerjinin kullanılmasını,
25,900 Lt. suyun harcanmasını,
690 Lt çöplük hacminin işgalini,
1 ton kullanılmış camı geri kazandırarak;
100 Lt. petrol tasarruf etmiş oluruz.
ÜRÜNLERİN DOĞADA YOK OLUŞ SÜRELERİ
Kağıt Mendil, Gazete 3 Ay
Pet Şişe 400 Yıl
Teneke Kutu 10 Yıl
Cam Şişe 4000 Yıl
Ciklet 5 Yıl
Plastik Çakmak 100 Yıl
Alüminyum 100 Yıl
Telefon Kartı 1000 Yıl
Sigara Filtresi 2 Yıl
Plastik Malzeme 1000 Yıl
Poliüretan 1000 Yıl
Plastik Tabak 500 Yıl