Akdeniz için deniz rezervleri!

Akdeniz için deniz rezervleri!

Yaşamımızın kaynağı olan denizleri yaşatmak için çözüm;
Deniz Rezervleri!

(Deniz Rezervleri tüm zarar verici insan faaliyetlerinden korunan deniz alanlarıdır)

Greenpeace; aşırı ve yasadışı avcılığın, yavru balıkların avlanmasının, denetim eksikliğinin yarattığı olumsuz gidişatın önünün alınabilmesi ve denizlerimizin iyileştirilebilmesi için tek çözümün acilen deniz rezervleri ağının oluşturulması olduğunu vurguluyor.

Greenpeace kampanya içeriğinde aşağıdaki bilgileri veriyor:

“Aldığımız her nefesteki oksijenin yarısı denizlerden geliyor!. Kirlilik, kıyısal yapılaşma, yasadışı ve aşırı balık avcılığı, küresel ısınma gibi nedenler deniz yaşamını tehdit ediyor. Yaşamımızın kaynağı olan denizleri yaşatmak için çözüm; Deniz Rezervleri! (Deniz Rezervleri tüm zarar verici insan faaliyetlerinden korunan deniz alanlarıdır)
Bu alanlar, biyolojik ve ekolojik değeri yüksek ve hassas deniz alanlarının balıkçılık, kum ve maden çıkarma, atık boşaltımı, kıyısal yapılaşma gibi tüm faaliyetlere kapatılarak tam koruma altına alınmasıdır. Böylece bu alanlarda, eko sistemin kendini yenileme ve iyileşme şansı artmaktadır. Bu alanların korunmasının, gerek küresel gerek yerel anlamda ekonomik, bilimsel ve ekolojik kazanç sağladığı pek çok bilimsel çalışma ile kanıtlanmıştır.

Akdeniz’in sadece yüzde 1’den küçük bir alanı koruma altında. Bilimin önerdiği % 20 ile 50’lik alanın çok altında var olan bu koşullarda, gelecek nesillere sağlıklı ve üretken bir deniz bırakmamız mümkün değil. Bu nedenle Akdenizi ve geleceğimizi kurtarmak için acilen
“Deniz Rezervleri”nin kurulması gerekiyor. Ancak bu sayede deniz canlıları ve yaşam alanları korunabilir, balık stoklarının hızla tükenişi durdurulabilir.
Dünya balık stoklarının % 85’i risk altında, yarısı neredeyse tamamen tükenmiş durumda. Balıkçılar elli yıl öncesinden iki kat fazla avlıyorlar. Stoklar azaldıkça üremelerine fırsat tanımadan yavru balıkları hedefliyorlar. Trol ve yasadışı akıntı ağı gibi yöntemler balık türlerine ve sualtı bitkilerine kadar pek çok canlının ölümüne neden oluyor.

Denizlerimizin iyileştirilebilmesi için tek çözüm acilen büyük ölçekli deniz rezervleri ağı oluşturmaktır. Akdeniz’de açık denizlerde ve kıyısal alanlarda bir çeşit milli park olan deniz rezervleri, biyo-çeşitliliği ve balıkçılığın geleceğini kurtarabilir. Greenpeace dünya denizlerinin % 40’ının deniz rezervleri ağı olması için çalışıyor. Bunun için gereken tek şey politik kararlılık ve istek!.

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı bu konuda acilen harekete geçmelidir. Tüm ilgili birimler, yetkililer konuya duyarlı olmalıdır.”

Denizlerdeki biyo-çeşitliliğin ve balıkçılığın geleceğinin kurtarılması için tüm yetkililerin bu sorunu algılaması ve çözümü adına yürütülen bu kampanyayı desteklemesi gerekli.
Denizlerimizin korunması adına herkese, yetkililere sorumluluk ve duyarlılık bilinciyle geleceğe hizmet görevi düşüyor. Kampanyaya bilgi ve destek için www.greenpeace.org ‘a başvurulabilir.


SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞME

Yerel düzeyde karşımıza çıkan üç farklı gelişme süreci vardır; ekonomik gelişme, toplumsal gelişme ve çevresel gelişme.
Sürdürülebilir gelişme, bu üç gelişme sürecini birbiriyle dengede tutma sürecidir.

Sürdürülebilir gelişme, tüm insanlar için bir yaşam kalitesi yaratmak ve yaşamı mümkün ve yaşanmaya değer kılan ekosistem ve topluluk sistemlerini korumak amacıyla ekonomik kalkınma sürecini değiştirmeyi hedefleyen programdır.

Sürdürülebilir gelişme başlıca çevresel, toplumsal ve ekonomik hizmetlerin bağımlı olduğu doğal ve toplumsal sistemlerin hayatiyetini tehdit etmeksizin, herkese ulaştırılabilen gelişmedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir