AGROMEY PROJESİ ÇED RAPORU ÖZET DEĞERLENDİRME

AGROMEY PROJESİ ÇED RAPORU ÖZET DEĞERLENDİRME

[Bu not, Agromey ÇED Raporunda  yer alan ve itirazımızda öne çıkan başlıklar dikkate alınarak, bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İlgili Kurumlara gönderilecek ayrıntılı itiraz raporu hazırlanmakta olup, ayrıca paylaşacağız. İDK Toplantısında görüşülecek ÇED Raporu’na “http://www.csb.gov.tr/iller/izmir/index.php… ”adresinden ulaşabilirsiniz.]

1) HALKIN KATILIMI SÜRECİ ÇED RAPORU FORMATINDAN ÇIKARILMIŞTIR

Agromey Balık Çiftliği Projesine, Karaburun Yarımadası yaşayanları, yerel yönetimi ve tüm sivil yapılanmaları ile çok güçlü bir karşı çıkış göstermiştir. Bu kapsamda, “halkın katılımı” toplantısı yaptırılmamış, ayrıntılı itiraz gerekçelerimiz T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve ilgili tüm kurumlara iletilmiş, Ankara ve İzmir’de bu kurumlara gidilerek açıklamalarda bulunmuş,  bireysel itiraz dilekçeleri gönderilmiştir. Karaburun’un ortak talebi ÇED sürecinin durdurularak projenin iptalidir.

Ancak, proje hakkında karar vermek üzere 25 Temmuz’da toplanacak İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu’na sunulacak ÇED Raporunda, ÇED Yönetmeliği Ek:3’te yeralan   ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ GENEL FORMATI  gereği yer verilmesi gereken “Bölüm IV: Halkın Katılımı” başlığı bulunmamaktadır.

Konu Raporun giriş bölümdeki “Anbarseki mahallesinde halkın katılımı toplantısı süreci yaşanmıştır.” cümlesi ile geçiştirilmiştir.

Başka bir deyişle, halkın projeye  şiddetle karşı çıkışı ve gerekçeleri İDK’nunda görüşülecek ÇED Raporuna yansıtılmamıştır.

2) AGROMEY BALIK ÇİFTLİĞİNİ NEREYE KURUYORLAR YERLEŞİM İÇİN NE İDDİA EDİYORLAR, 

ÇED Raporundan: Karaburun ilçe merkezi ile Kaynarpınar arasında tanımlanan bölgede 3,9 milyon m² deniz alanı işgal edilecektir. Agromey  tesis alanına en yakın yerleşim yeri, tesise kuş uçuşu 4.800 m. uzaklıkta olan Anbarseki mahallesidir. Kıyı çizgisinde yüzme suyu alanı olarak belirtilen alan yoktur.

Gerçek: Karaburun İlçesi kıyılarında çok uzun bir  sahil şeridini de  etkileyecek olan  Agromey projesi ÇED alanı Karaburun ilçe merkezine 3 km. mesafededir. Kaynarpınar yerleşimi ise, ÇED alanının bittiği noktadan yaklaşık 1,7 km.   uzaklıktadır. Bu iki nokta arasında ise, yerleşimler,  konaklama tesisleri, plajlar yer almaktadır (Eşendere, Ağa Limanı, Sasko, Akbük, Yukarı Boyabağ, Aşağı Boyabağ, İçmekıyısı gibi)

ÇED Raporundan: Yemlerin depolanması için denize 3 adet barge yerleştirilecektir. Bargelerde kullanılacak 150 HP günüdeki jeneratörlerin ses gücü 119,17 dB’dır. Gürültünün mesafeye göre değişim değerleri  Tablo 61’de verilmiştir.

Sonuç : Bu veriler doğru kabulse dahi- ki eksik ve yanlıştır- Esendere-Yukarıboyabağ arası yerleşimlerin balık çiftliği nedeniyle  sürekli maruz kalacağı gürültü düzeyi en az  55-61 dB’dır.

ÇED Raporundan: Projenin kıyı Lojistik tesisi Balıklıova’da kurulacak, yavru balıkların, yemlerin, hasat edilen balıkların faaliyet alanına  getirilmesi için 250 HP gücünde 10 adet saç tekne kullanılacaktır. Bu teknelerin gürültü düzeyi 124 dB’dır. Yükleme boşaltma işleri   için Anbarseki, Kaynarpınar ve Mordoğan balıkçı barınakları kullanılacaktır.

Sonuç: Yerel balıkçıların ihtiyaçlarını dahi güçlükle karşılamakta olan  Anbarseki Kaynarpınar ve Mordoğan balıkçı barınakları Agromey’in  teknelerinin yükünü taşımak zorunda bırakılacaktır.

Bu barınaklardan Balıklıova tesisine karayolu ile taşıma yapılacaktır. Yani bölge ağır bir kamyon trafiğine de maruz bırakılacaktır.

Yerleşimin de olduğu, kırsal yaşamın simgesi olarak turistik çekim merkezleri olan, denize girilen bu  tertemiz  barınak bölgeleri, Agromey tekneleriyle, karayolu taşıma araçlarıyla, bunların görüntü, gürültü kirliğiyle yok olacaktır.

3) ARTIK YEM, BALIK DIŞKISI, KİMYASAL KİRLİLİK

ÇED Raporundan: Agromey 3,9 milyon m² deniz alanında  84 kafeste yılda 7500 ton çiftlik balığı üretilmesi için yılda 15.000 ton (günde 41,10 ton) balık yemi kullanacaktır. Balığın yemi  kendi ağırlığına dönüştürmesi oranı 1:2 olarak belirtilmiştir.

ÇED Raporundaki verilere göre ortama bırakılacak;

Organik karbon 7,957 ton/gün

Suda Çözünen  azot  1253,3 ton/gün,  fosfor miktarı 45 ton/gün,

Partikül halinde çöken azot 349,35 ton/gün , fosfor 150 ton/gün

Sonuç: ÇED Raporundaki veriler doğru kabul edilse bile, 1:2 oranında yemin dışkı olarak ortama bırakılması sözkonusudur.  Buna tüketilmeyerek doğrudan ortama dağılan yemler de ilave edildiğinde denizlerimizde yaratılacak yem, dışkı, kimyasal kirliliği vahim boyutlarda olacaktır.

4) KATI ATIKLAR

ÇED Raporundan:  Tesiste Oluşacak Katı Atıkların Miktarı Rapor  Tablo 59’da verilmiş ve Söz konusu atıkların , ilgili yönetmelikler çerçevesinde yönetmelik hükümlerine uygun olarak bertaraf edileceği  ifade edilmiştir.

İfade edilen katı atık miktarı:

Ölü Balık: Agromey 53,32 ton/yıl .

Yem çuvalı : 15.000 adet/yıl

Aşı iğneleri/aşı kapları : Veri yok ?

Personel Kaynaklı atıklar : 5,9 ton/yıl

3) AKDENİZ FOKLARI İÇİN NE DİYORLAR:

ÇED Raporundan : “konu kıyı ve sahiller; hem üzerinde yapılaşma olan alanlara,hem üzerinde yapılaşma olmasa bile, yapılan günübirlik deniz turizmi ve balık avcılığına,hem de yat turizmine açık olması nedenleriyle, Akdeniz Foklarının istediği sessiz, sakin,insanlardan uzak kıyı ve sahiller olarak kalamadığından, Akdeniz Foku bölgeyi birincil yaşam alanı olarak kullanmamaktadır. Projenin gerçekleşmesi halinde, zaten proje alanında görülmeyen Akdeniz Foku’na bir zarar verilemeyeceği ortadadır.”

Gerçek : Karaburun Yarımadası ÖÇKA İnceleme ve İlan Gerekçe Raporu Tehditler ve Riskler Bölümünde,  ”Balık Çiftlikleri;  Uluslararası sözleşmelerle de korunması taahhüt altına alınan Akdeniz Fokunun üreme ve yaşam alanlarını da içine alan balık çiftlikleri, antibiyotik ve parazit ilaçları, yem ve balık artıkları, mazot, sintine suyu gibi atıkları, kıyılarda konumlanan destek birimleriyle, kıyı ve deniz içi flora ve faunayı, Akdeniz Foklarının yaşamını tehdit etmektedir. ”

İZKA- Yarımada Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi (2014-2023) belgesinde Karaburun Yarımadasında balık çiftliği ve  Akdeniz Fokları çatışma alanları analizi yapılmıştır; Çatışma alan analiz sonuçlarına göre  mevcut ve potansiyel balık çiftliklerinin fokların günlük olası kullanım alanları içinde kaldığından bir tehdit yaratacağı, Balık çiftliklerinin özellikle Karaburun Yarımadası’nın kuzeydoğu bölgesindeki Agromey Proje Alanı olan  İnecik, Ambarseki ile kuzeybatı bölgesindeki Denizgiren ve Küçükbahçe için bir risk yaratabileceği… bu bölgede yeni balık çiftliklerine izin verilmemesi gerektiği, mevcut tesislerin fokların yaşam alanlarına olan etkilerinin düzenli olarak izlenmesi ve olumsuz etkilenme düzeyine göre bu tesislere müdahale edilmesinin  gerektiği” belirtilmektedir.

Akdeniz Fokunun Karaburun ilçesi kıyılarında en sık gözlemlendiği alanlar, Mordoğan Kumburnu, Ayıbalığı Mevkii, Sıraçukur, Tuzluburun, Kanlıkaya, Çakmacık, Yeniliman, Hamzabükü,  Badembükü ve Agromey  Projesiyle balık çiftliğinin kurulması planlanan  İçme Kıyısı, Sasko, Top Ada, Eşendere, Ulucabük, Küçük Ada, Büyük Adadır. (Karaburun Yerel Fok Komitesi, 2011).

Bir Akdeniz Foku bireyi, Şubat 2017’de Saipaltı, Kaynarpınar, Karaburun Merkez kıyıların da tesbit edilmiş ve  alanlar Karaburun Emniyet Müdürlüğü, İlçe Tarım Müdürlüğü, Karaburun Yerel Fok Komitesi temsilcileri tarafından emniyet şeridi ile korumaya alınmıştır.  SAD/AFAG yetkilisi tarafından  yapılan kısmi gözle muayenede ergin dişi fokun kondisyon durumunun iyi olduğu herhangi bir yara ve bereye rastlanmadığı gözlenmiştir.  Bu üç bölge tümüyle Agromey projesinin ÇED alanı içinde kalmaktadır.

Balık Çiftliği kapladığı alanla, bargelerindeki jeneratörlerin, teknelerin  gürültüsüyle, yoğun insan ve tekne hareketliliğiyle Akdeniz fokları için doğrudan ve çok büyük bir tehdittir.

4) DENİZ ÇAYIRLARI İÇİN NE DİYORLAR

ÇED Raporundan: “ Deniz çayırlarının Akdeniz kıyılarında 40 m derinliğe kadar yayılım gösteren uzun yaşayışlı bir bitki olduğu belirtilmektedir. Proje alanında arazi örneklemesi sırasında 50-55 m derinlikler arasında çekilen video görüntülerinden resim elde edildiğinde zeminde herhangi bir deniz çayırına rastlanmadığı da ifade edilmektedir.”

Gerçek : Deniz çayırlarının zaten normal koşullarda bulunmadığı 50-55 m. derinlikte yapılan gözlemle zeminde deniz çayırına rastlanmadığı sonucuna varılması abesle iştigal olmuştur. Karaburun Yarımadası  kıyıları (özelikle Mordoğan’dan Yeniliman-Kanlıkaya kadar olan kıyılar),   Posidonia oceanica topluluğunun kirlenme ve diğer antropojenik etkilerden en az zarar gören alan olarak tespit edilmiştir (Dural et al., 2012). Posidonia Çayırlarının kalitesi bakımından Ayrupa Su Çerçevesi Direktifine göre, Uluslararası literatürde; Karaburun Yarımadası 2000-2003 yılları itibariyle referans alanı olarak ilan edilmiştir (Dural 2014).  Sorun, balık çifliklerinin atıklarının akıntıyla deniz çayırlarını deniz çayırlarının üzerini örtmesi, oksijensiz bırakarak yok etmesidir.   Akdeniz kıyılarında 40 m. derinliğe kadar yayılım gösteren bitki olmanın yanında, deniz çayırları Akdeniz’in oksijen stoklarını sağlayan, yavru/ergen balıkların gelişimini tamamladığı yerler olan deniz çayırları(Posidonia oceanica),  denizel biyolojik çeşitlilik ve kıyı balıkçılığı açısından yaşamsal öneme sahiptir. Bu nedenledir ki,  Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi kapsamında imzalanan Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokol’ün eki “Tehlikeye Düşmüş veya Tehdit Altındaki Türler Listesi”inde yer almaktadır.

4) 3,9 MİLYON M² DENİZ ALANI HER TÜRLÜ FAALİYETE KAPATILACAKTIR.

ÇED Dosyasından : “Dışarıdan gelebilecek olası etkilere karşı faaliyet alanının güvenliği (yetkisi  olmayan kişilerin, DİĞER BALIKÇILARIN vs. faaliyet alanına girişini engellemek amacıyla), alanda bulunacak güvenlik teknesi/botu ile sağlanacaktır.”

KARABURUN AGROMEY  BALIK ÇİFTLİĞİNE DUR DİYOR.

– DENİZLERİMİZİN BALIK ÇİFTLİKLERİNİN ANTİBİYOTİK VE PARAZİT İLAÇLARI, YEM ARTIKLARI, BALIK DIŞKILARI İLE KİRLETİLMESİNİ KABÜL ETMEYECEĞİZ.

– MAVİ BAYRAKLI PLAJLARIMIZI VE BAKİR KOYLARIMIZI,  BALIKÇI BARINAKLARINIMIZI İŞGAL EDEN, GÖRÜNTÜ VE GÜRÜLTÜ İLE DE KİRLETEN BALIK ÇİFTLİKLERİNİN TURİZMİ   YOK ETMESİNE, KIYI VE DALYAN BALIKÇILIĞINI  BALTALAMASINA  İZİN VERMEYECEĞİZ.

– ÜLKEMİZİN DE İMZACISI OLDUĞU ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERLE KORUMA ALTINA ALINAN AKDENİZ FOKU’NUN ÜREME VE YAŞAM ALANLARINI KORUYACAĞIZ.

– DENİZLERİMİZİN AKCİĞERLERİ, YAVRU/ERGEN BALIKLARIN BÜYÜME ALANI OLAN DENİZ ÇAYIRLARININ, BALIK ÇİFTLİKLERİN NEDEN OLDUĞU AŞIRI KİRLİLİK VE OKSİJENSİZ KALAN ORTAM NEDENİYLE YOK OLMASINA GÖZ YUMMAYACAĞIZ.

KARABURUN’DA YAŞAMI KORUMAK ÜZERE;

– TÜRKİYE’NİN TARAF OLDUĞU ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER KAPSAMINDA KORUMA ALTINA OLAN AKDENİZ FOKLARININ ÜREME VE YAŞAM ALANLARININ VE DENİZ ÇAYIRLARININ KORUNMASINI,

– KARABURUN’DA DOĞA VE EKO-SİSTEM İLE YÖRE HALKININ EKONOMİK VE SOSYAL YAŞAMI ÜZERİNDE  GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ TAHRİBATA NEDEN OLACAK  AGROMEY PROJESİ  DAHİL YENİ BİR BALIK ÇİFTLİĞİ DAHA KURULMAMASINI,

– KARABURUN’UN SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ POTANSİYEL ALANLARINDAN ÇIKARILMASINI,

– KARABURUN YARIMADASI’NIN ÖZEL ÇEVRE KORUMA ALANI İLAN EDİLMESİ İÇİN BEKLEYEN BAKANLAR KURULU KARARININ İVEDİLİKLE ÇIKARILMASINI

TALEP EDİYORUZ.

KARABURUN KENT KONSEYİ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir