5 Haziran Dünya Çevre Günü Bildirisi

Bugün Dünya Çevre Günü.

Ne yazık ki, anılan diğer günler gibi, ertesi gün unutulan bir gün.

Doğa ile insan arasındaki ilişki ve denge doğanın aleyhine iyice bozuldu; bu yıkım artık tamamen geri dönülmez bir sürece girdi.

Sözü hiç gevelemeden, en başından söyleyelim: İnsan, kendisini doğanın egemeni olduğunu sandıkça, “her şey önce insan için” söylemini terk etmedikçe bugünümüzü ve geleceğimizi tehdit eden tehlike artarak devam edecektir.

Kalıcı çözüm, insanın, kendisini diğer canlılarla birlikte doğanın sadece bir parçası olduğunu, pompalanan tüketim çılgınlığı ve kâr, daha çok kâr hırsına dayalı büyüme/kalkınma yerine insan-doğa dengesine dayalı başka bir gelişme ve yaşam tarzı olabileceğini görmesindedir.

Mevsimler değişiyor, buzullar eriyor, ormanlar/makilikler/yeşil alanlar/tarım alanları/mera ve otlaklar acımasızca katlediliyor, denizler kirletiliyor, soluduğumuz hava zehirle yükleniyor, kulaklarımız, gözlerimiz ve beynimiz; gürültü, beton ve metal kirliliğiyle dolduruluyor.

Yapılan araştırmalar, dünyanın en varlıklı %5’lik kesiminin dünyadaki gelirin 1/3 üne sahip olduğunu gösteriyor. Sadece bu veri bile, büyüme/gelişme ambalajı altında yoksulluk, eğitimsizlik, eşitsizlik, adaletsizlik ve savaşları kimlerin niçin yarattıklarını ve dünyanın toprağını, suyunu, ormanını ve diğer doğal kaynaklarını, bugünümüzü ve geleceğimizi katlettiklerini ortaya koymuyor mu?

Bu seri saldırılar, biyolojik zenginliği tüm Avrupa’nınkinden fazla olan ülkemizin tüm bölgelerinde acımasızca, fütursuzca devam ediyor. Dereler borulara hapsediliyor; sınai ve evsel atıkların boşaltıldığı akarsularla sulanan tarım alanları zehir üretiyor; yeşil yol adı altında ranta açılan yaylalarda yüzlerce yıllık bir kültür yok ediliyor; kömürlü termik santraller soluduğumuz havayı ve yediğimiz ürünleri zehirliyor; nükleer santral projeleri halkımızı ve komşu halkların varlığını tehdit ediyor; Karaburun’da, Çeşme’de, Urla’da, Dereköy’de, Marmariç’te, Ayvacık’ta, Kaz Dağları’nda, Bodrum’da, vb, “yenilenebilir enerji” ambalajıyla tarım ve turizm alanlarına, mera ve otlaklara, yerleşim yerlerinin yakınlarına, ormanlara, kurulan ve kurulması planlanan binlerce RES tüm canlıların yaşam alanlarını yok ediyor, jeotermal kaynak kullanarak elektrik enerjisi üretmeye kalkışanlar, yarattıkları çevre kirliliğiyle binlerce yıldır canlıların besinini yaratan toprağı birkaç yılda çölleştiriyor, balık çiftlikleri denizleri, denizlerin oksijen kaynağı deniz çayırlarını, denizlerdeki zengin biyoçeşitliliği, kıyıları kirletiyor; sulak alanlarımız tükenmek üzere… Denetimsizlik artık bilinçli bir politikaya dönüşmüş durumda.

Mega projelerin sermayeye rant akıtmak amaçlı olduğunu, bu projelerden bizlere katledilmiş bir doğa, daha fazla borç yükü, daha çok vergi ve yoksulluk düştüğünü biliyoruz. Tehdit ettiğiniz eşsiz ormanları, longozları, yaşam kaynağı yer altı ve üstü sularını her türlü çılgınlığınıza karşı savunacağız.

Doğadaki dengenin bozulmasının, iklim değişikliğinin, yok olup giden türlerin, kültürel değerlerin, milyonlarca canlının yaşamına yol açan savaşların, bir türlü gözü doymayan bu sistemden kaynaklandığının bilincindeyiz.

Bu toptan yok oluş süreci, ekosistem yıkımının önünü açan yeni, daha yeni yasalar ve yönetmelik değişiklileriyle hızlanıyor.

Tercihimizi belirlemenin zamanı geçiyor: Ya  bizlere dayatılanları sorgulamadan günü birlik hayatımız içinde boğuşmaya devam edeceğiz, günü birlik mutluluklarla kendimizi avutacağız ya da bugünümüzü ve bizden sonraki kuşakların geleceğini çalmaya çalışanlara karşı, insanca bir yaşam için sesimizi yükselteceğiz.

Karaburun Kent Konseyi olarak, doymak bilmez talan ve yağmaya karşı yaşam alanlarını, yaşam hakkını savunma mücadelesinin birleşerek, dayanışarak, daha da güçlenerek başarıya ulaşacağının bilincindeyiz. Siyasal partiler ve bağlı yapılarından bağımsız, şeffaf, katılımcı, hiyerarşik ve merkezi yapılanmayı dışlayan, yerellerdeki mücadelelere dayanan Ekoloji Birliği ‘nin Türkiye ekoloji mücadelesine ivme kazandıracağına inanıyoruz.

Doğayla barışık, başka bir gelişme, başka bir yaşam tarzı mümkün.

KARABURUN KENT KONSEYİ

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir